19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6657 Karar No: 2016/16109 Karar Tarihi: 22.12.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6657 Esas 2016/16109 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/6657 E. , 2016/16109 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkiline ait taşınmazın satışı hususunda anlaşmaya varıldığını, davalı alacaklının satış bedelini devir işleminden önce ödediğini, bu nedenle teminat olarak dava konusu senedin düzenlendiğini, daha sonra gayrimenkulün resmi satışı yapılmasına rağmen senedin iade edilmeyerek icra takibine konulduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı hakkında girişilen ilamsız takibin itiraz üzerine durduğunu, bunun üzerine açılan itirazın kaldırılması davasının devam ettiğini, bu dosyanın ön inceleme duruşma tutanağında davalı vekilinin senetteki imzaları kabul edip, sadece faize itiraz ettiğini, dosyanın karar aşamasında olup, sözkonusu davayı sürüncemede bırakmak için iş bu davanın açıldığını savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava konusu senedin davacı tarafından davalıya 2002 yılında devredilen taşınmazın devir bedelinin tapuda resmi işlem yapılmazdan önce davalı tarafından ödenmesi nedeniyle teminat olarak düzenlendiği, senedin tanzim tarihi ile aynı tarihte taşınmazın tapuda davacı tarafından davalıya devredildiği halde davalının senedi davacıya iade etmediği bilahare taraflar arasında davacı tarafından davalıya devredilen bağımsız bölümün depoyu kapsayıp kapsamadığı hususunda ihtilafın çıkması üzerine bedelsiz kalan teminat senedinin davalı tarafından icra takibine konu edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu senedin teminat senedi olduğu davacı tarafça iddia edilmiş ise de davalı, senedin davacıya borç para karşılığında düzenlendiğini savunmuştur. Senedin ihdas nedeni bölümü boştur. Bu durumda senedin teminat senedi olduğunu iddia eden davacı HMK."nın 201. maddesi uyarınca bu yöndeki iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorundadır. Taraflar arasındaki taşınmaz satışı ile dava konusu senedin aynı tarihli olması ve vade tarihinin tanzim tarihine göre ileri bir tarih olarak yazılması davacının iddiasını kanıtlamaya elverişli bulgular olarak kabul edilemez. Hayatın olağan akışı ile ilgili gerekçeler senede karşı senetle ispat kuralını ortadan kaldıramaz. Bu nedenle somut olay bakımından ispat külfetinin davacıda olduğu ve iddianın yazılı delille ispat edilmesi gerektiği gözetilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.