Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4636
Karar No: 2018/13333
Karar Tarihi: 29.05.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/4636 Esas 2018/13333 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/4636 E.  ,  2018/13333 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalı şirketin fabrikasında montaj işçisi olarak 27.03.2008 tarihinde işe başladığını...akdinin haksız olarak davalı işyerinde üretim sayılarının düşmesi neticesinde oluşan istihdam fazlası neticesinin bahane edilerek feshedildiği 14.11.2016 tarihine kadar aralıksız çalıştığını...akdinin davalı işveren tarafından asılsız itham ve gerekçe gösterilerek feshedildiğini, davacının iş akdinin her ne kadar istihdam fazlası gerekçe gösterilerek feshedilmiş ise de, halen yeni işçi alımı yapıldığını 2017/3 ayında büyük alım yapılacağının duyum alındığını, davalı işverence feshin son çare ilkesine uyulmadığını, ayrıca dava tarihi itibariyle işyerinde çalışan işçilerde fazla çalışmanın devam ettirildiğini beyan ederek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini... başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının işveren firmada 27.03.2008 tarihinden...akdinin geçerli nedenle 14.11.2016 tarihinde feshedilene kadar çalıştığını, davacının iş akdinin fesih sebebinin işveren firmanın üretim sayılarının düşmesi, ekonomik sıkıntı ile birlikte fabrikada istihdam fazlasının meydana gelmesi olduğunu, davalı müvekkili şirketin davacının iş akdini İş Kanunu"nun 17 ve 18. maddeleri uyarınca şirketin pazar payının düşmesi, siparişlerin azalması ve buna bağlı ekonomik geçerli sebeplerle feshettiğini, davalı şirketin ekonomik güçlükler nedeniyle toplu işçi çıkarmaları yaptığını, 149 işçinin iş akdinin feshetmek zorunda kaldığını, davacının da bu işçilerden birisi olduğunu ve iş akdinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, fesihten sonraki tarihte yeni işçi alımının olduğu ancak davacıya öncelik tanınmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının yasal süresi içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdem fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına ..., davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, ... sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek... zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel şartlarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih sebeplerinin geçerli (veya haklı) olduğunu ispatlayacaktır. Feshin işletme, işyeri ve işin gerekleri sebepleri ile yapıldığı ileri sürüldüğünde, öncelikle bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, bağlı işveren kararında iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı (ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının, 27.03.2008-14.11.2016 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde montaj işçisi olarak belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştığı anlaşılmıştır. Davacının iş sözleşmesi üretim miktarlarındaki azalma ve bu azalma ile doğru orantılı olarak iş gücü ihtiyacının azalması, ihracat tablolarında düşüşlerin meydana gelmesi ve yaşanılan bu ekonomik güçlükler sebebi ile toplu işçi çıkarılma yoluna gidilmesi gerekçeleri ile geçerli sebeplerle feshedilmiştir.
    Mahkemece bilirkişi raporu alınmamakla birlikte aynı mahkemde görülen emsal içerikli 2016/350 esas sayılı dosyasındaki bilirkişi incelemesinin esas alındığı, işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek... zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerektiği, somut olayda ise Endüstri Mühendisi bilirkişiden alınan raporda, işverenin ücretli ve ücretsiz izinleri kullandırdığı, işyerinde iki vardiya halinde çalışıldığı, davacının çalıştığı bölümde fazla mesailerin %80-90 oranında devam ettiği, davacının işten ayrılmasından sonra işyerine yeni işçinin alındığını bildirmesi, yine düzenlenen ek raporda, davacının çalıştığı bölümde fazla mesailerin yoğun olduğu bildirilmesi göz önüne alındığında, davalı tarafça iş akdi sona erdirilmeden önce fazla mesailerin azaltılması, esnek çalışma saatlerinin getirilmesi gibi tedbirler uygulanmadığı ve feshin son çare olma ilkesi göz ardı edilerek davacının iş akdinin feshedilmiş olduğu kanaatini içermektedir.
    Mahkemece emsal dosya için alınan bilirkişi raporu esas alınarak fesihten sonraki tarihte yeni işçi alımının olduğu ancak davacıya öncelik tanınmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemeside işletmesel kararın tutarlı bir şekilde uygulanmadığı ve feshin son çare olma ilkesine uyulmadığı gerekeçesi ile davalının istinaf taleplerinin reddine karar vermiştir.
    Dosya kapsamında bulunan deliller ve teknik bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporların içeriklerine göre; davalı feshinin geçerli olduğuna dair iddiası ile ilgili somut ve objektif delillerinin birbirleri ile çelişkili nitelikte olduğu, bir yandan sipariş azalması, üretim düşüklüğü yaşandığı gerekçesi ile istihdam azaltımına gidildiği diğer yandan yeni işçi alımı yapıldığı, yine üretim düşüşü savunmasına karşın mevsimsel dönemlere ücretsiz izin kullanan çalışan sayısnın düşük ..., fazla çalışma sürelerinde, her ne kadar ksmi tespit yapılmış ise de ay bazında artışlar yaşandığı görülmüştür. Bu kapsamda yazılı çelişkilerin giderilmesi adına yeterince araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Öncelikle ekonomik sebepler araştırılarak, alınan işletmesel kararlarla istihdam fazlalılığının meydana gelip gelmediği, mevcut olan üretim düşüşünün süreklilik arzedip etmediği, mevsimsel nitelikte olup olmadığı, konusunda her ay için ayrı bir değerlendirme yapılması, mevcut çalışan sayısının işletmedeki ihtiyacı karşılayıp karşılamadığı, karşılıyorsa mevcut üretim kapasitesine göre ne kadar istihdam fazlalığı oluşturduğu, 2016/8. ve 9. ayda yapılan işçi alımlarının aynı görevde olup olmadığı, yine fazla mesai sürelerinin artışları ile ücretsiz izin kullanımının azalmasının üretim miktarına nasıl yansıdığınının gerekirse uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapmak suretiyle yeniden somut bir şekilde aydınlatılması gerekmektedir. Belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulmadan mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.05.2018 gününde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi