Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4828 Esas 2016/778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4828
Karar No: 2016/778
Karar Tarihi: 03.02.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4828 Esas 2016/778 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların, iflas erteleme kararı nedeniyle kayyum atanan şirkete ait çeki keşide etmeleri ve bu çeke ciro ettirerek katılana geçirilmesi suçlamasıyla yargılandığı ve beraat kararı verildiği belirtilen bir Mahkeme Kararı okundu. Sanıkların savunmaları, katılan beyanları ve tanık ifadelerine göre, çeğin vade tarihinden önce keşide edildiği ortaya çıkmasına rağmen, sanıkların katılana karşı doğrudan bir eylemi olmadığı ve bu nedenle nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği ifade edildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu, Madde 158: Nitelikli dolandırıcılık suçu
- Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu, Madde 3: İhtiyati tedbir kararı ve taşınır rehnine bağlanan taşınır malın keşide edilmesi
23. Ceza Dairesi         2015/4828 E.  ,  2016/778 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların yetkilisi bulundukları şirket hakkında iflas erteleme kararı verilmesi nedeniyle 16.11.2007 tarihinde kayyum atandığı, ihtiyati tedbir kararından sonra kayyumun onayı ile çek keşide edilmesi gerektiği halde sanıkların şirkete ait 15.12.2007 tarihli çeki keşide ettikleri, ciro edilmek suretiyle katılana geçen çekin ibraz tarihinde karşılığının bulunmadığı, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Sanıkların savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre, katılan ile sanık arasındaki ilişkinin hukuki ihtilaf olması, çekin 22.11.2007 tarihinde tanık Ahmet tarafından katılana teslim edilmesi karşısında, çekin vade tarihinden önce keşide edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda çekin ihtiyati tedbir tarihinden önce de keşide edilmiş olacağı hususunda şüphe oluşması, sanığın doğrudan katılana yönelik bir eylemi bulunmaması aradaki illiyet bağının kopması birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.