Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 83/a maddesinde; "82 ve 83. maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir" düzenlemesi yer almaktadır.
Borçlu, bu düzenleme uyarınca ancak takibin kesinleşmesinden sonra haciz sırasında veya sonraki dönemde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkından vazgeçebilir.
Somut olayda borçlu, 04.08.2011 tarihinde tapuda üzerine haciz konulan taşınmazının, 82. maddenin 12. fıkrasında belirtilen haline münasip ev niteliğinde olup, haczi caiz olmadığı gerekçesiyle icra mahkemesinden haczin kaldırılması talebinde bulunmuştur.
Borçlunun taşınmaz haczi öncesinde 01.08.2011 tarihinde İİK"nun 74. maddesi gereğince zorunlu olan mal beyanında bulunurken, şikayete konu taşınmazı da beyan etmesi, İİK"nun 83/a maddesi hükmü dikkate alındığında meskeniyet şikayetinden feragat olarak yorumlanamaz.
O halde mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.