10. Hukuk Dairesi 2016/9742 E. , 2019/6833 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2014/141-2016/106
Asıl ve birleşen davalar, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı Kurum denetmeni tarafından, davacı işverene ait işyerinde, 03.06.2013-20.09.2013 dönemlerini kapsayan inceleme sonucu hazırlanan tutanak ve rapora istinaden; davacı işveren aleyhine, prim, idari para cezası, işsizlik primi ve damga vergisi borçları tahakkuk ettirildiği ve borçların tahsili için işverene, 2013/61420, 61421, 61422, 62748, 64875 ve 64876 nolu Kurum takip dosyalarından ödeme emirlerinin gönderilip tebliğ edildiği, ödeme emirlerine konu borçların en geç dava açıldığı gün ödendiği, davacı vekilinin ödeme emirlerinin iptalini ve devamla borcun tahakkukuna dayanak denetim raporunun tebliği ile davaya konu borcun esasına ilişkin iddialarının sunulmasının kabulünü talep ettiği davada, Mahkemece, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi gereği ödeme emrinin tebliği sonrası 7 gün içinde açılan ödeme emrinin iptali davasında itiraz sebeplerinin tahdidi olarak sayılmış olması ve bu sebeplerin eldeki davada varit olmadığından bahisle asıl ve birleşen toplam beş davanın tek tek reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu 37/3 maddesine göre “Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşür ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51"inci, 102"nci ve 106"ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır.”
Aynı Yasanın 34/a maddesinde Kurum gelirleri arasında “a) Sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, idarî para cezaları, gecikme cezaları, gecikme zamları ve katılım payları.” sayılmıştır.
Davanın yasal dayanağı, 6183 sayılı yasanın “Ödeme Emrine İtiraz” başlığı altında düzenlenen 58. maddesinde; “Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur” hükmüdür.
Eldeki dava her ne kadar ödeme emrinin iptali davası olarak açılmış ise de, dava konusu ödeme emirlerine konu borçların en geç dava açıldığı gün ödenmesi ve dava dilekçesinde davacı vekilince, borcun tahakkukuna dayanak denetim raporunun tebliği ile davaya konu borcun esasına ilişkin iddialarının sunulmasının kabulünün de talebi karşısında, davanın 5510 sayılı Kanunun 89. maddesi gereğince istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek işin esasına girilmesi gerekeceğinden Mahkemece, dava konusu borcun kaynağına ilişkin tüm belgelerin celbiyle yapılacak araştırma sonucuna göre, Kurum tarafından tahakkuk ve tahsil edilen borca ilişkin davacı işveren vekili tarafından eldeki dava ile ileri sürülen itiraz ve iptal talebi hakkında bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.