18. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8127 Karar No: 2018/7678 Karar Tarihi: 21.05.2018
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/8127 Esas 2018/7678 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilen dosya incelendiğinde, eylemin suç tipine uyduğu, sanığın suçun işlendiği kanıtlandığı ve başka nedenlerin hüküm açısından etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının iptali kararı nedeniyle sanığın adli sicil kaydında yer alan hükümlerin tekerrüre esas alınamayacağı göz önünde bulundurulmadığı için hüküm bozulmuştur. Yeniden duruşma yapılması gerekmemektedir ve hüküm fıkrasından TCK'nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanması kaldırılarak hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri olarak, suçun işlendiği TCK'nın 26. maddesi ve tekerrür hükümlerinin uygulanması ile ilgili TCK'nın 58. maddesi belirtilmiştir.
18. Ceza Dairesi 2016/8127 E. , 2018/7678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın TCK’nın 230/5.maddesi uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olması, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların da tekerrüre esas alınamayacağının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından TCK’nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.