22. Hukuk Dairesi 2017/13286 E. , 2018/13312 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin Aliağa"daki işyerinde tanker şoförü olarak 22/09/2010-03/05/2012 tarihleri arasında haftanın 7 günü tüm genel tatil günleri dahil aralıksız olarak çalışmaktayken iş sözleşmesini ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı dahil birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde şubat ayından 100,00 TL, mart ayından 500,00 TL olmak üzere toplamda 600,00 TL harcırah alacağının herhangi bir sebep olmaksızın kesildiğini belirterek ilgili aylara ilişkin net 600,00 TL harcırah talebinde bulunmuş ise de, mahkemece davacının 17/04/2012 tarihine kadar hak ettiği harcırahların ödendiği, sonraki döneme ilişkin harcırah hak edişlerinin ödeme kaydının bulunmadığı, 18/04/2012-03/05/2012 tarihleri arasında 14 günlük harcırah alacaklısı olduğu tespit edilmek suretiyle nisan ve mayıs aylarına ilişkin harcırah miktarını hüküm altına almıştır. Oysa dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, davacının talebi şubat ve mart aylarındaki harcırah talebine ilişkin olup mahkamece bu talepten başkaca davacının harcırah alaacığının bulunduğu yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Taraflar arasında, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı ve dolayısıyla iş sözleşmesinin davacı tarafından feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirikişi raporunda, davacının Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 98. maddesi uyarınca günde en fazla 9 saat çalıştığı, haftada 6 gün çalışan davacının haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmek suretiyle fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Hafta tatili alacağı bakımından davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından ise, davacının dini bayramlar ile diğer genel tatil günlerinde de çalıştığı kabul edilmek suretiyle hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil çalışması alacakları hesaplanmıştır. Dosya kapsamında 08.12.2010-29.04.2012 tarihleri arasındaki bazı günlere ilişkin takograf kaydı, davalı tarafından ibraaz edilen davalının kabulünde olan sevk irsaliyeleri, dava dışı ... tarafından ibraz edilen davacının 2011 yılında giriş-çıkış yaptığı tarihlere ilişkin kayıtlar bulunmaktadır. Talebe konu alacaklar bakımından, takograf kayıtları ve birbirileriyle örtüştüğü ölçüde sevk irsaliyeleri ile ... tarafından ibraz edilen giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu dönemler bakımından yalnızca bu kayıtlar esas alınarak hesaplama yapılması gerekmekte olup, tanık beyanları ve ilgili yönetmelik hükümleri gereğince hesaplama yapılması hatalıdır. Kayıt bulunmayan dönemler bakımından ise, fazla çalışma alacağı bakımından Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 98. maddesi uyarınca davacının günde en fazla 9 saat çalıştığı kabul edilmek suretiyle; hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışması bakımından ise tanık beyanları doğrultusunda hesaplama yapılması gerekmektedir. Sonucuna göre de, davacı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı değerlendirilerek davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.