Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9797 Esas 2016/16098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9797
Karar No: 2016/16098
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9797 Esas 2016/16098 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/9797 E.  ,  2016/16098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av...."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ..."ın 04/04/2008 tarihinde davalı bankadan kullandığı 10.000 TL ana para bedelli tüketici kredisine kefil olduğunu, söz konusu kredi borcunun kredi borçlusu tarafından ödenerek kapatıldığını, bunun dışında herhangi bir kredi sözleşmesine kefil olmadığını, takibe konu sözleşme ve ödeme belgelerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia ederek, müvekkilinin davalı bankaya icra takibine konu 26.655 TL ana para, faiz ve fer"ilerinden borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili bankanın ... Şubesince 04.04.2008 tarihli 15.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı ..."a kredi kullandırıldığını, davacının anılan sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi koşullarına uyulmaması sebebi ile davacının da aralarında bulunduğu kefillere ve asıl borçluya ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini, davacının takibe itiraz etmediğini, hakkındaki takibin kesinleştiğini,asıl borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında asıl borçlunun itirazının iptaline karar verildiğini ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, 04/04/2008 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davacının eli ürünü olduğu, asıl kredi borçlusu ..."ın takibe itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucu kredi borcunun bulunduğunun kabul edildiği ve kararın 23.09.2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen bu hüküm karşısında davacının kefili olduğu kredinin asıl borçlusunun sözleşmede imzasının bulunmaması, ikinci kredinin kullanılmaması ve imzaların asıl borçluya ait olmadığı yönündeki davacı iddialarının dinlenemeyeceği, kaldı ki asıl borçlunun imza inkarı bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    .

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.