14. Hukuk Dairesi 2015/11070 E. , 2017/4243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.11.2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 1077 ada 4 ve 8 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..., ...,. ve ... vekili davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
Mahkemece, 1077 ada 8 parsel yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, 1077 ada 4 parsel yönünden açılan davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ... ve ...vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK"nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.3.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir.
İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir.
Somut olaya gelince; Dava konusu 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmaz paydaşı ... mirasçılarından... dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğe çıkarılmadığı, anılan mirasçıların, hükümde taraf olarak gösterilmediği, ayrıca mirasçılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın hükümde davalı olarak gösterildikleri halde dava dilekçesi ve duruşma gününün usulune uygun olarak tebliğ edilip anılan mirasçıların davada yer almalarının sağlanmadığı, öte yandan .... mirasçılarından. ... ve dava konusu taşınmazda paydaş, muris ... mirasçısı ..."a dava dilekçesi ve duruşma gününün usulune uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen 6100 Sayılı Kanun"un 297/1-b maddesine aykırı olarak hükümde taraf olarak gösterilmediği anlaşılmakla mahkemece, taraf teşkili sağlanıp davaya dahil edilenlerin savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 15.09.1956 tarihinde ... lehine kurulmuş intifa hakkı bulunduğu anlaşıldığından mahkemece bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi gerektiği ve satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK"nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı bulunduğundan taşınmazın 14.3.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerektiği göz ardı edilerek hüküm kurulması hatalı bulunmuştur.
Diğer taraftan, (kapatılan).... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/84 Esas sayılı dosyası ile dava konusu 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından bir kısmı, paydaş Esme Yılmaz mirasçılarına karşı, taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davası ikame etmişlerdir. İlgili dosyada verilecek karar, dava konusu 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarını değiştirebileceğinden mahkemece sonucunun beklenilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.