MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi


Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 17.09.2015 gün ve 14696-16273 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Mahkemece, davacı kadının ziynetlere ilişkin talebinin reddine ilişkin ilk hüküm Dairemizce; "... 02.12.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı kadın tarafından talep edilen ve varlığı ispatlanmış olan ziynetlerden araç için bozdurulan kısım düşülüp kalan ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi " gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda, açıkça bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde bir karar verilmeden 26.641 TL ziynet eşyası bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı erkeğin temyizi üzerine, hüküm davacı kadın yararına hükmedilen ziynet bedelinin fazla olduğundan bahisle bozulmuş, davacı kadın karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Mahkemece, 26.641TL ziynet bedelinin belirlenmesi sırasında hangi ziynetler yönünden davanın kanıtlandığı ve kabul edildiği gerekçe kısmında Yargıtay denetimine imkan sağlayacak şekilde açıklanmadığı gibi, hüküm kısmında ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesine karşılık, hükmün gerekçe bölümünde "... düğünde takılan ziynetlerin satıldığı, kadın adına kayıtlı otomobil alındığı ve evlilik birliği içinde taraflarca harcandığı, dolayısıyla ziynet eşyalarının davalının uhdesinde olmadığı..." belirtilmek suretiyle , ziynetler yönünden davanın reddine yönelik olarak gerekçe kurularak, hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye düşülmüştür. Hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunması başlı başına bozma nedeni olup hükmün diğer yönlerinin incelenmesine engel teşkil eder. Ne varki; ilk temyiz incelemesi sırasında bu husus gözden kaçırıldığından, davalı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 17.09.2015 gün ve 14696-16273 sayılı ilamı ile ziynetler yönünden fazla miktara hükmedildiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekirken, değişik gerekçe ile bozulmuş olmakla, davacı kadının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına, mahalli mahkeme kararının usul ve yasaya uygun gerekçesi bulunmadığından bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4. maddesi gereğince davacı kadının karar düzeltme talebinin yukarıda gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 17.09.2015 tarihli ve 2015/14696-16273 sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün, yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.02.2016 (Çrş.)