20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7027 Karar No: 2017/2100 Karar Tarihi: 20.03.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7027 Esas 2017/2100 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, müvekkilinin babasından intikal eden taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescil edilmesi için dava açmıştır. Ancak mahkeme, taksim olgusunun ispatlanmadığı gerekçesiyle diğer mirasçılardan ayrı olarak kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tescil davası açmanın mümkün olmadığına karar vermiştir. Burada önemli olan taksim olgusunun kanıtlanması gerektiğidir. Ayrıca, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu yapılmadan önce devlet ormanı vasfıyla tespit edildiği ve kesinleşmesinden sonra 20 yıl geçtiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı Medeni Kanunun 713. maddesinde belirtilen kazandırıcı zamanaşımı ilkesine dayanmaktadır.
20. Hukuk Dairesi 2016/7027 E. , 2017/2100 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 14/04/2010 havale tarihli dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği Güroymak ilçesi, Gedikpınar köyü (Eskiden Ahlat İlçesine bağlı) Ganikevan mevkinde bulunan taşınmazı müvekkilinin babasının Mehmet Emin Ulubay"dan 03/05/1965 tarihinde satın aldığını ve babasından da müvekkiline intikal ettiğini, babasına taşınmaza satan Mehmet Emin Ulubay"ın Ahlat Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada verilen 13/12/1963 tarih ve 1962/24-1963/166 sayılı karar ile taşınmazın şahıs adına tescilli olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının lehine oluştuğunu ileri sürerek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir. Mahkemece; keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişiler ile tanıkların soyut bir ifadeyle taksimen dava konusu yerin davacıya kaldığını ifade etttikleri, muris Mehmet Zeki Ulubay"ın diğer mirasçılarının bu taksime iştirak edip etmedikleri, diğer mirasçılara taksim sonucu nerelerin kaldığı, muristen başkaca taşınmazların kalıp kalmadığı, taksim yapılmış ise bu taksimin ihtilafsız olarak dava tarihine kadar devam edip etmediği, davacının zilyetliğine diğer mirasçıların itiraz edip etmedikleri, etmemişlerse sebebi, mirasçıların ikametleri hususlarında detaylı beyanda bulunmadıkları, aslolanın terekenin paylaşılmamış olması olup paylaşmaya dayanan tarafın bu hukuksal olguyu kanıtlamakla yükümlü olduğu, ancak taksim olgusunun ispatlanamadığı, bu durumda davacının diğer mirasçılardan ayrı olarak kendi adına kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tescil davası açmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1973 yılında kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz devlet ormanı vasfıyla tespit harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.