
Esas No: 2014/1735
Karar No: 2015/2830
Karar Tarihi: 19.02.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/1735 Esas 2015/2830 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, ödeme emrinin iptaline, borçlu olmadıklarının tespitine, Kurum işleminin iptaline, davalılardan ... ve ... ile şirket arasında işçi işveren ilişkisi olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. ve 3.maddelerine göre uygulanmaya devam edilmekte olan HUMK"nun 427. maddesine göre 2013 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için temyize konu dava değerinin 1.820,00 TL" yi geçmesi gerekir.
Somut olayda, temyize konu 2012/22530 sayılı ödeme emrinin değeri 239,22 TL, 2012/22532 sayılı ödeme emrinin değeri ise 1740,58 TL’dir.
Bu durumda mahkemece kurulan hüküm kısmen kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davalı Kurumun 2012/22530 ve 2012/22532 sayılı ödeme emirlerine yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere, temyiz nedenlerine ve temyiz edenin sıfatına göre davalılar ... ile davalı Kurumun aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
3.Dava, davalılar ..."nin davacı şirkette çalışmadığı iddiasına dayalı olarak 2012/22529, 2012/22530, 2012/22531, 2012/22532 sayılı ödeme emirlerinin iptali ile davacı şirketin 15.311,41 TL"den sorumlu olmadığının tespiti ve adı geçen davalılar ile davacı şirket arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalılardan ..."nin davacı şirkette işçi işveren ilişkisi içinde işçi olarak çalışmadıklarının tespitine, buna göre diğer davalı ..." nın 2012/22529, 2012/22530, 2012/22531, 2012/22532 sayılı takiplerinin ve bunlarla ilişkili olarak düzenlenen ödeme emirlerinin iptallerine karar verilmiştir.
Somut olayda, 2012/22529 sayılı ödeme emri 2011 yılının 3-7.aylarına ait prim borcuna ilişkindir.
Kurum, 17.02.2012 tarihinde davacıya tebliğ edilen 08.02.2012 tarih ve 2.559.611 sayılı yazı ile ... Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün 08.07.2011 tarih ve 865 sayılı yazısına istinaden davalılar ..."nin 01.03.2011 tarihinde davacı şirkette sigortalı olarak çalışmaya başladığı gerekçesiyle sigortalı işe giriş bildirgelerinin (SİGB) ve aylık prim ve hizmet belgesinin (APHB) düzenlenerek 30 gün içerisinde verilmesini talep etmiş ve bu hususlar yerine getirilmediği takdirde re"sen düzenleneceği ihtar edilmiştir.
Kurum 02.04.2012 tarihinde tebliğ edilen 19.03.2012 tarih ve ... sayılı yazı ile 01.03.2011 tarihi itibariyle SİGB ve 01.03.2011-06.07.2011 tarihleri arası dönem için APHB (2011/3-4-5-6-7.aylar) düzenlenerek Kuruma bir ay içinde verilmesini talep etmiş, davacının 20.04.2012 tarihli itirazı reddedilmiştir.
Kurum, APHB ve SİGB"yi resen düzenleyerek 02.05.2012 tarih ve 8198692 sayılı yazısı ile davacı şirketten 2280,35 TL prim ve 354,59 TL gecikme zammı olmak üzere 2634,94 TL ve 201,21 TL işsizlik sigortası primi ve 31,28 TL gecikme zammı olmak üzere 232,49 TL talep etmiş, talep yazısında davacıya itiraz ve dava hakkı hatırlatılarak 18.05.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
5510 sayılı Kanun"un 86.maddesinin 6.fıkrasına göre "Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re"sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır."
Somut olayda, 5510 sayılı Kanun"un 86.maddesinin 6.fıkrasına göre sigorta primlerinin Kurumca tespit edilerek 18.05.2012 tarihinde işverene tebliğ edildiği, davacının 1 ay içerisinde itiraz hakkını kullanmadığı, davanın da 18.10.2012 tarihinde açıldığı, Kurum alacağının kesinleştiği, ödeme emrinin tebliği halinde borcun bulunmadığına yönelik itirazın kendi prosedürü içinde kesinleşen Kurumun prim alacağına karşı dile getirilmesinin mümkün olmadığı, davacının 20.04.2012 tarihli itirazının da 5510 sayılı Kanun"un 86.maddesinin 6.fıkrasına göre tebliğ edilen prim borcuna yönelik bir itiraz olarak kabulünün mümkün bulunmadığı anlaşılmakla 2012/22529 sayılı ödeme emrine yönelik davanın süre yönünden reddi gerekirken davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4.Hükme konu 2012/22531 sayılı ödeme emri 2011 yılının 3-7.aylarında APHB verilmemesine dayalı 11.313,00 TL idari para cezasına ilişkindir.
5510 sayılı Kanun"un 102.maddesinin 4.fıkrasına göre "İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur.
- Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir." ve 6.fıkrasına göre "Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir."
İdari para cezasına itiraz üzerine, Kurumca itirazın reddine karar verilmesi halinde, idari para cezasının takip ve tahsili mümkün olup kesinleşmesi zorunlu değildir. Ödeme emrine konu edilen idari para cezasına karşı idare mahkemesinde iptal davası açılması halinde sonucunun beklenmesi gerekir. Ödeme emrinin içeriğinin idari para cezası olması başlıbaşına iptaline yönelik davanın idari yargıda görülmesini gerektirmez. 5510 sayılı Yasa"nın 102.maddesindeki prosedüre uygun bir biçimde idari para cezasının iptali halinde ödeme emrinin dayanağı kalmayacağından iptali gerekir ise de anılan prosedüre uygun bir biçimde itiraz edilmez veya dava açılmaz ise idari para cezası kesinleşeceğinden ilgilinin ödeme emrine itiraz halinde borcun yasal dayanağının bulunmadığı yönündeki savunması dinlenilmez.
Yapılacak iş, idari para cezasına karşı süresinde itiraz edilip edilmediği, itiraz ile ilgili bir karar olup olmadığı ve var ise davacıya tebliğ tarihi Kurumdan sorulmalı, idare mahkemesinde dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, ... SCM 2012/500 D. İş ( Kapatılan Ula SCM 2011/125 D.İş ) sayılı dosyanın akıbeti sorulmalı, idari para cezasına karşı iptal davası açılmış ise sonucu beklenmeli ve ödeme emrinin iptali istemi hakkında bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
5.Davalı Kurum 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 36.maddesine göre harçtan muaf olduğu halde bakiye karar ve ilam harcının davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
6.Davalılardan Mark Naunkoviç ve Sarah Louise Craddy"nin davaya konu Kurum işlemlerinin gerçekleşmesinde herhangi bir kusurları olup olmadığı ve davanın açılmasına neden olup olmadıkları yönünde araştırma ve karar yerinde herhangi bir değerlendirme yapılmadan adı geçen davalıların harç, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup kararın bu bent kapsamındaki gerekçeler çerçevesinde davalılar ... yararına bozulması gerekir.
O halde, davalılar ... ile davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle davalı Kurumun 2012/22530 ve 2012/22532 sayılı ödeme emirlerine yönelik temyiz dilekçesinin kesinlikten REDDİNE, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ile davalı Kurum yararına BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ..."ne iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.