15. Ceza Dairesi 2019/2486 E. , 2019/3889 K.
"İçtihat Metni"
Basit dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2017 tarihli ve 2017/433 esas, 2017/710 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11/01/2018 tarihli ve 2018/71 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01/03/2019 gün ve 94660652-105-34-16737-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/03/2019 gün ve 2019/23973 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2017 tarihli ve 2016/26978 soruşturma, 2017/24128 esas, 2017/20226 sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 37/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığı, anılan iddianamede sanıklardan ..."in müştekiye bankalardan yüksek miktarda kredi çektirip almak için lüks bir yaşam tarzı görüntüsü vererek evlilik vaat ettiği ve nihayetinde müştekiyi hileli hareketler ile kandırarak kredi çektirdiğinin iddia edildiği, İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi"nce sanık ..."in amacına ulaşması için diğer sanıkların Edip"in eylemlerine iştirak ettiği, sanığın müştekiyi kendisine ait olduğunu iddia ettiği ofise götürmesi, inşaat işi yapacağını beyan ettiği şahsın yanına ve yine hukuk danışmanı olarak tanıttığı diğer sanıkların yanına götürmesi, diğer sanıkların da avukat ve tacir gibi görüntü vererek eyleme iştirak etmeleri gerekçeleriyle İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından eylemin nitelikli dolandırıcılığa temas ettiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakla; nitelikli dolandırıcılık iddiasına ilişkin delillerin tartışılması görevinin yerleşik Yargıtay İçtihatları da göz önüne alındığında, üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tüm dosya münderecatından, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan İstanbul Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 63. Anadolu Asliye Ceza Mahkemesinin 07/12/2017 tarihli ve 2017/433 Esas, 2017/710 sayılı Karar sayılı kararı ile eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiği, anılan karara karşı sanık ... müdafiinin süresinde itiraz kanun yoluna başvurması üzerine İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza mahkemesinin 11.01.2018 tarih ve 2018/71 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne karar verip Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararını kaldırdığı, itiraz üzerine verilen ve kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmış ise de, İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.01.2018 tarih ve 2018/71 Değişik iş sayılı itirazın kabulüne dair kararı ile iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkiler Hakkında Kanunun 37. maddesi uyarınca adli yargı ilk derece ceza mahkemeler arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözme görevinin Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerinin görevleri arasında sayıldığı nazara alındığında anılan karara karşı bu aşmada kanun yararına bozma isteğinde bulunulamayacağı anlaşıldığından, kanın yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.