23. Hukuk Dairesi 2014/10518 E. , 2015/1780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili ..." ın davalı kooperatifin ortağı iken kooperatif yönetimince 18.07.2010 tarihli karar ile ihraç edildiğini, 10.02.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kesin hesap şerefiye bedeli ve aidatla ilgili olarak müvekkilinin davalı kooperatife hiçbir borcu kalmadığından dolayı 05.01.2009 tarihli ibraname verildiğini, müvekkilinin ortaklığını 24.03.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile bozma sonrası davası tefrik edilen davacı ..."a devrettiğini, davalı kooperatif tarafından borcu bulunan ve haksız yere dava eden üyeliğin devrinin mümkün olmayacağının bildirildiğini, ortaklık devrinin kooperatifin herhangi bir organının kabul veya tasdikine bağlı olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkili ..."ın üyelikten ihraç kararının iptaline ve bozma sonrası davası tefrik edilen davacı ..."un davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların ayrı dava açması gerektiğini, ayrıca kooperatife üyelik devri ile ilgili usulüne uygun bir başvuru olmadığını, davacıların kooperatife olan borçlarını ödememek için muvazaalı olarak devir işleminin gerçekleştirildiğini, davacı ..."ın ihtarlara rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle yönetim kurulunun usulüne uygun kararı ile ihraç edildiğini, hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; genel kurul kararına dayanmadıkça kooperatif ortaklarının ileriye dönük olarak aidat borçlarından ibra edilemeyeceği, aksinin eşitlik ilkesini bozacağı, bu ibranamenin genel kurul tarafından onaylanmaması sebebiyle geçersiz olduğu, davacının peşin ödeme yapmak suretiyle üye olduğuna dair herhangi bir karar da olmadığından diğer üyeler gibi hesaplanan borcu ödemek zorunda olduğu, çıkarılan borç miktarlarında da yanlışlık olmadığı ve ihtarlara rağmen davacı ..."ın parasal yükümlülükleri yerine getirmediğinden davacının üyelikten ihracının kanuna ve anasözleşmeye uygun olduğu, davacının diğer davacı ..."a 24.03.2010 tarihinde üyeliğini devrettiği, ancak bunu kooperatife bildirmediği, davacılar arasındaki devir işlemi davalı kooperatiften gizlendiğinden dürüstlük kuralına aykırı olarak önceki üye hakkında başlatılan ihraç prosedürünü neticesiz bırakmak amacıyla devir işleminin yapıldığı, kaldı ki, devir alan davacı ... üyeliği tüm hak ve vecibeleri ile devraldığından önceki üye ... hakkında kooperatifçe başlatılan ihraç prosedürünün diğer davacıya da etkili olduğu, ... hakkındaki ihraç prosedürünün tamamlanmasına kadar üyelik devrini kooperatife bildirmeyen davacı ..."un, ihraç kararından sonra üyeliği devir aldığına dair iddiasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin 19.06.2013 tarih ve 2013/3318 Esas, 2013/4207 Karar sayılı ilamıyla davadaki talepler .../...
itibariyle davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı gözönünde bulundurularak davacılardan dava açılırken ayrı ayrı başvurma ve peşin karar ve ilam harcı alınması gerektiği, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 32. maddeleri uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe, müteakip işlemler yapılamayacağı, mahkemece, eksik harcın re"sen tamamlatılması için anılan Kanun"un 30. maddesi uyarınca davacıya süre verilerek re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, hangi davacı için yatırıldığı anlaşılamayan sadece bir davacı için gerekli harçların yatırılmış olduğu hususu gözardı edilerek, anılan davacı için de yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru olmadığı, dosyada mevcut anasözleşmenin 14/2. maddesinde parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara ihtarname gönderilmesi gerektiği öngörüldüğü, davalı kooperatif tarafından keşide edilen 25.01.2010 tarihli ve 01861 yevmiye nolu birinci ihtarnamede, ödenmesinde 30 gün gecikilmemiş olan Aralık ayı şerefiye bedeli de dahil edilerek 31.12.2009 tarihi itibariyle hesaplanan anapara ve temerrüt faizi borcunun ödenmesi istenildiği bu durumda, muaccel olmayan şerefiye borcunun da yer aldığı bu ihtarnameye dayanılarak verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerektiği, davacı ..."un davalı kooperatife karşı ileri sürdüğü devir yolu ile ortaklık hakkını kazanmış olduğu yönündeki iddia ve isteminin kabul edilebilmesi, öncelikle ortaklık hakkını devraldığı ..."ın ortak olmasına bağlı bulunduğu, diğer anlatımla ihraç kararı kesinleşen ortağa devredebileceği bir üyelik hakkı da kalmayacağı ve devir yolu ile üyeliğin geçmesinin mümkün olmadığının gözetilmesinin gerektiği, bu davacı yönünden davanın tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilerek ... ile ilgili üyelikten ihraç kararının iptali istemi hakkındaki kararın kesinleşmesi beklenip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde bu davacının isteminin de diğer davacının istemi ile birlikte ele alınıp, karara bağlanmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulması üzerine bozmaya uyularak, davacı ..."a açılan dava ile ilgili olarak harcı tamamlamak üzere süre verildiği ve diğer davacı ... adına açılan davanın tefrikine karar verilerek yapılan yargılama davalı kooperatif tarafından keşide edilen 25.01.2010 tarihli ve 01861 yevmiye nolu birinci ihtarnamede, ödenmesinde 30 gün gecikilmemiş olan Aralık ayı şerefiye bedeli de dahil edilerek 31.12.2009 tarihi itibariyle hesaplanan anapara ve temerrüt faizi borcunun ödenmesi istenilmiş olduğu bu durumda, muaccel olmayan şerefiye borcunun da yer aldığı bu ihtarnameye dayanılarak verilen ihraç kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne davacı ..."ın ihraç edilmesine ilişkin 18.07.2010 tarihli 3 no"lu kararın iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.