10. Hukuk Dairesi 2017/4026 E. , 2019/6819 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Mahkemesi : Van 2. İş Mahkemesi
Dava, aksi Kurum işleminin iptali ile 01.11.2005 - 16.06.2008 tarihleri arasında 506 sayılı kanun kapsamında sigortalı olunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın, temyizen incelenmesi, davacı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, 01.11.2005 - 16.06.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresi ile 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık sürelerinin çakışması nedeniyle, davalı Kurumca anılan sürede 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalı kabul edilerek 506 sayılı kanun kapsamındaki sigortalılığın iptaline dair Kurum işleminin iptalini, mezkur sürede 506 sayılı kanun kapsamında sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum, Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı talebinin kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkeme, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığın mümkün olmaması, önceden başlayıp devam eden sigortalılığa geçerlik tanınmasına istinaden, davacının 01.11.2005 - 16.06.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalı sayılması gerektiğinden bahisle “...davanın reddine,...” karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme, istinaf konusu kararda, usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçeleri ile,”...davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,...” karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
Davacı usul ve yasaya aykırı Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Eldeki davada, davacının, 02.05.1987 - 1988/3. dönem ve 01.11.2005 - 16.06.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-a kapsamında sigortalılığı, vergi kaydına istinaden de 09.12.1997 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığı söz konusudur. Davacının 09.12.1997 - 16.06.2008 tarihleri arasında vergi kaydı, 16.03.2001 - 15.03.2013 tarihleri arasında oda kaydı ve 16.03.2001 - 05.03.2013 tarihleri arasında sicil kaydı bulunduğundan, 01.11.2005 - 16.06.2008 tarihleri arasındaki 506 sayılı yasaya tabi sigortalılığının 1479 sayılı yasaya tabi sigortalılığı ile çakıştığı anlaşılmaktadır.
Davada öncelikle çözülmesi gereken sorun, davacının çakışan dönemde hangi yasal düzenleme çerçevesinde sigortalı olduğu hususudur.
Somut olayda, 01.10.2008 tarihi öncesi döneme ait sigortalılık sürelerinin çakışması söz konusu olduğundan, Mahkemece, çakışma dönemi itibariyle sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığın söz konusu olmaması nedeniyle, aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili çalışmalardan hangisinin kişinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığı hususunda, vergi ve maliye kayıtları getirtilmek, belirtilen dönemde beyan edilen gelirler saptanmak suretiyle bu çerçevede davacı; emek ve mesaisini ağırlıklı olarak hangi sigortalı çalışmaya tahsis ediyorsa, ekonomik yönden geçimini hangi çalışmadan sağlıyorsa o çalışmaya üstünlük tanınmalı, davalı Kuruma 506 sayılı Yasa kapsamında bildirilen hizmetlerin eylemli olup olmadığı araştırılmalı, davacının ekonomik yönden yaşamına etkin olan çalışmanın hangisi olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli varılacak sonuca göre çakışan dönemde davacının tabi olduğu sigortalılık türü tespit edilmelidir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ve benimsenen ilkeler kapsamında, uyuşmazlık konusu husus yeniden usulünce incelenip, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.