1. Hukuk Dairesi 2015/16924 E. , 2018/15652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın tenkis isteği bakımından kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.12.2018 ...... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat...... Çoşkun ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ...... İncezeybek geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...... Adanır"ın, mirastan mal kaçırmak amacıyla çekişmeli 241 parsel sayılı taşınmazın bedelini ödeyip satın alarak sicil kaydını davalılar üzerine oluşturduğunu ileri sürüp, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, çekişme konusu taşınmazı dava dışı kişilerden kendi kazançlarıyla satın aldıklarını, mirasbırakanla ilgisi bulunmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
İddianın sabit olduğu gerekçesiyle iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “....somut olayda olduğu gibi, miras bırakanın bedelini kayıt malikine ödemek suretiyle sicil kaydının bir başkası adına tescilini sağlaması işlemi elden bağış ( gizli bağış ) niteliğindedir. Bu tür bir olguda, 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay ......... Kararının uygulama yeri bulunmadığı; koşulların varlığı halinde, anılan bu işleme karşı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 560. ila 571. maddeleri arasında düzenlenen tenkis hükümlerinin uygulanması gerekeceği tartışmasızdır. Öyleyse, Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteği bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olmasının yasal olduğu söylenemez.Ancak, davada tapu iptal ve tescil isteği kabul edilmediği takdirde tenkis isteğinde de bulunulduğu; bu durumda, çekişme konusu 241 parsel sayılı taşınmazın, davalılar adına tesciline ilişkin işlem yönünden, koşulların varlığı halinde tenkis hükümlerinin uygulanması gerekeceği açıktır. Ne var ki, mahkemece bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın neticeye gidildiği görülmektedir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, sonucuna göre tenkis isteği yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi; kabule görede, dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, keşfen belirlenen yargılama aşamasında harcı ikmal edilmeyen değer esas alınmak suretiyle davacılar yararına fazla vekalet ücretine karar verilmiş olması da isabetsizdir.”gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iptal tescil isteği bakımından davanın reddine, tenkis isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1945 doğumlu mirasbırakan ...... Adanır’ın 05.01.2009 tarihinde ölümü üzerine 1979 yılında evlendiği ikinci eşi davalı ... ile bu eşten olma dava dışı çocukları ...... ile ilk eşten olma davalı oğlu ...... ...... ve davacı çocukları ......... ve dava dışı oğlu ...... Başbuğ’un mirasçı kaldıkları, dava konusu 241 parsel sayılı taşınmazın ½ payının dava dışı kişi adına kayıtlı iken 07.12.1991 tarihinde davalı ...’ya; ½ payının da dava dışı kişiler adına kayıtlı iken 11.10.1996 tarihinde davalı ...’e satış yoluyla temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada bilirkişi raporu alınmak suretiyle tenkis alacağına hükmedilmiş ise de tenkise karar verilebilmesi için çekişme konusu taşınmazın satın alınırken bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiğinin kanıtlanması gerekir.
Ne var ki, bozmadan önce ve sonra toplanan delillerle bedelin mirasbırakan tarafından ödendiği kanıtlanmış değildir. Bu durumda tenkis koşullarının oluştuğundan söz etme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.