17. Ceza Dairesi 2016/1479 E. , 2018/6664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Katılan olarak vekalet ücreti yönünden hükmü temyiz eden kişinin yargılama konusu suçtan doğrudan zarar görüp görmediği ya da suçun mağduru olup olmadığı ve usulünce müracaat ederek katılan sıfatını kazanıp kazanmadığı belirlenmeli akabinde de sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuka uygun bulunup bulunmadığı denetlenmelidir. Katılanın temyizi yalnızca vekalet ücreti ile sınırlı olsa bile katılma koşulları ile sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin yerinde olup olmadığı araştırılmadan, hükümlerden ayrı ve sadece vekalet ücretine yönelik inceleme yapılamayacağından temyiz incelemesinin esas incelemeyi ve kararı temyiz etmeyen sanık ... yönünden kurulan hükmü de kapsadığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar ..., ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde yaz saati uygulaması dikkate alındığında güneşin 20:39’da battığı, gece vaktinin 21.39"da başladığı, suça konu eylemin 21.00 sıralarında işlediği bu nedenle suçun gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
2-Sanıkların, adet gereği açıkta istiflenmiş orman emvalini almaları şeklindeki eylemlerinin TCK’nın 142/1,e maddesine uyduğu gözetilmeksizin TCK’nın 142/1-a maddesinden hüküm tesisi,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarife"nin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanıklara yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanık ...’ın tekerrüre esas alınan Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/356 Esas ve 2011/322 Karar sayılı kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılması olduğu, bu nedenle tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın tekerrüre esas başka sabıkası da bulunmadığından TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Sanık ...’in adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan kararlardan Kandıra Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/594 Esas ve 2013/327 Karar sayılı kararı dışında tekerrüre esas olduğu belirtilen Gökçebey Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/140 Esas ve 2013/342 Karar sayılı kararının kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olması, Bartın Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2010/324 Esas ve 2010/555 Karar, Gökçebey Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/212 Esas ve 2012/204 Karar sayılı kararlarının da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu gözetilmeksizin sadece Kandıra Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/594 Esas ve 2013/327 Karar sayılı kararının tekerrüre esas alınması gerekirken, tekerrüre esas olmayan kararlarında tekerrüre esas alınması,
6-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7-Sanıkların adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar için, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,
8-Suçta kullanıldığı belirtilen 67 YD 587 plakalı aracın, 5237 sayılı TCK"nın 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturacağı gözetilmeden aracın iadesine karar verilmesi gerekirken müsaderesine karar verilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin, sanık ... ve sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.