MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -

Davacı vekili,davalının, müvekkili şirketten farklı zamanlarda mal aldığını,satış işlemlerinin faturalandırıldığını, davalının bu fatura bedellerini zamanında ve gereği gibi ödemediği için hakkında icra takibi başlatıldığını,davalının haksız olarak açılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek,itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin aldığı tüm malların bedellerini ödediğini, davacının dayandığı faturaların bir kısmındaki imzaların davalı veya çalışanlarına ait olmadığı gibi, kullanılan kaşeninde müvekkiline ait olmadığını,icraya konulan faturaların bir kısmının müvekkilinde bulunmadığını, davacının bir mal ya da hizmet satışı ve teslimi ile ilgisi bulunmayan faturaları takip konusu yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı tarafından takip konusu yapılan faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, teslim alan bölümü imzasız olan 27/03/2010 tarihli, 198570 no"lu, 5.819,28 TL bedelli ve 17/04/2010 tarihli, 199291 no"lu, 148,34 TL bedelli faturaların ise davalının yevmiye defterinde kayıtlı olması nedeniyle, bu faturalara konu malların teslim alınmadığı yönündeki davalı savunmasına itibar edilemeyeceği, yine davalı vekili tarafından kesildiği belirtilen fiyat farkı faturalarının, davacı vekili tarafından kabul edilmediği gibi, bu faturaların davacının ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığı, davalının, ticari defterlere göre borçlu olduğu anlaşılan miktarı ödediğini ispata yarayacak herhangi bir delil sunmadığı,davalının davacıya 27.747,26 TL borçlu olduğu, ancak takipte davacı tarafından 27.672,98 TL talep edilmesi nedeniyle, davalının davacıya borçlu olduğu miktarın 27.672,98 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, Borçlar Kanunu"nun 101. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, dava konusu alacağın ödenmesi için takip tarihinden önce davacı tarafından davalıya müracaatta bulunulmadığı ve davalının takip tarihinde temerrüde düştüğü, bu nedenle davacının takip tarihine kadar işlemiş faizi talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,alacak likit olduğundan asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.