MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dilekçesinde... İli ... İlçesi ... yolu... Ada ...Parsel sayılı taşınmazın ortaklığının taksim, mümkün olmadığı takdirde satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı vekiline taksim projesinin hazırlanabilmesi için gider avansı yatırılmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş, sonrasında kesin süre içinde gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki; gider avansı, 6100 sayılı HMK" ya göre dava açılırken alınması gereken bedel olup, yargılama sırasında delil ikamesi için alınması gerekli avans konusunda HMK 324" e göre karar verilebilecektir.
Somut olayda yerinde keşif yapılmak suretiyle fen bilirkişisinden rapor ve ifrazla ilgili ifraz taslağı krokisini de gösterir şekilde ek rapor temin edilmiş; ancak, dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğu gözetilerek davacı ve davalının pay oranlarını belirleyecek şekilde mirasçılık belgesi ve pay temliklerine ilişkin akit tabloları getirtilmemiş, pay ve paydaş durumu itibariyle ifrazın mümkün olup olmadığı araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca dava konusu taşınmazda tarafların pay durumunu belirleyen bilgi ve belgelerin temin edilmesi ve elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi için dava açıldığı bildirildiğinden bu durumun açıklığa kavuşturulması, ondan sonra pay ve paydaş durumuna göre ifrazın mümkün olup olmadığı hususunda fen bilirkişiden ek rapor alınması, ifraz mümkün ise fen bilirkişisine ifraz krokisi düzenlettirilmek suretiyle belediye encümeninden onay alınması, daha sonra taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi, ifraz mümkün değil ise taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.