17. Hukuk Dairesi 2015/19064 E. , 2018/5300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalılar arasındaki, dava konusu iki adet taşınmazla ilgili satış işleminin ... Müdürlüğünün 2010/6298 ve 2011/1481 sayılı dosyalarına konu alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptali ile davacıya bu taşınmazlar üzerinde haciz koyma ve satış isteme yetkisinin tanınmasına, taşınmazların 3.kişiye devrinin önlenmesi için tapu kaydına teminatsız olarak tedbir konulmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile; ... İli, İlçesi, ...Mah., 615 Ada, 25 parselde kayıtlı taşınmazdaki A Blok zemin kat 13 numaralı bağımsız bölüm ile aynı yerde ... Mahallesi 569 Ada 17 parselde kayıtlı zemin + bodrum kattaki 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin yapılan satış işleminin ... Müdürlüğü"nün 2010/6298 ve 2011/1481 sayılı dosyalarına konu alacak ve ferileri ile sınırlı kalmak üzere iptaline, davacıya bu taşınmazlar üzerinde satış isteme ve haciz koyma yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, mahkemece İİK"nun 278/2. maddesi uyarınca edimler arasında aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılacağı ve yapılan tasarrufun iptale tabi olacağının belirtilmesi karşısında, edimler arasında fahiş farkın bulunması nedeniyle 3.kişinin iyiniyet iddiası dinlenemeyeceğinden dolayı bu yöndeki davalının savunmasına da itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin bedel farkına yönelik gerekçesi dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemiştir.
Dava konusu taşınmazlardan 615 ada, 25 parsel, 13 nolu bağımsız bölümün tapudaki satış bedeli olan 75.000,00 TL ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer olan 84.000,00 TL arasında misli fark bulunmadığı, diğer taşınmaz 569 ada, 17 parsel, 1 nolu bağımsız bölümün ise tapudaki satış bedeli olan 25.000,00 TL ve üzerinde tasarruf tarihinden önce 200.000,00 TL borç için tesis edilmiş olan ipotek bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer olan 220.000,00 TL arasında misli fark bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu tasarrufların İİK 278/3-2 madde gereğince iptale tabi olmadığı anlaşılmakta olup mahkemece yalnızca bedel farkı yönünden davanın kabul edilerek diğer iptal sebeplerinin tartışılmaması yerinde görülmemiştir. Yargılama sırasında dinlenen davalı tanığı ...; davalı 3.kişi Sefer ile davalı borçlu Şahin"in aralarında arkadaşlık ve iş ilişkisi mevcut olduğunu, daha önceden iş yaptıklarını bildiğini beyan ettiğinden dosyadaki maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak dava konusu tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.