Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19029
Karar No: 2018/5299
Karar Tarihi: 21.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19029 Esas 2018/5299 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/19029 E.  ,  2018/5299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı ... arasında yapılan kredi kartı kullanım sözleşmesine dayalı alacağın ödenmemesi nedeniyle ... 2. ... Müdürlüğünün 2014/9396 sayılı dosyasından genel haciz yoluyla takibe geçildiğini, ...Tapu Sicil Müdürlüğünün 11/03/2013 gün ve 8422 yevmiye nolu devir işleminin iptaliyle ...ilçesi ... Mahallesi 1645 ada, 428 parseldeki 3. kat 53 nolu büro için müvekkiline ... 2. ... Müdürlüğünün 2014/9396 sayılı dosyasındaki toplam alacak miktarı için İİK 283/I maddesi gereğince cebr-i ... istemi yetkisi tanınmasına, davalı ... ile davalı ... arasındaki ...Tapu Sicil Müdürlüğünün 28/03/2013 gün ve 10482 yevmiye nolu devir işleminin iptaliyle bu işleme konu ...Tapu Sicil Müdürlüğü ... Mah. 7518 ada, 10 parseldeki 45/1773 oranlı hisse için müvekkiline ... 2. ... Müdürlüğünün 2014/9396 sayılı dosyasındaki toplam alacak miktarı için İİK 283/I maddesi gereğince cebr-i ... isteme yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; Davanın süresinde açılmadığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin 2012 yılı sonunda yaşadığı ekonomik darboğaz nedeniyle mevcut varlıklarını satarak borçlarını kapama yoluna gittiğini, müvekkilinin Uzman ... Ara. Hiz. Ltd. Şti deki hisselerini şirket acenteliği yaptığı ... şirketlerine olan borçları ile birlikte devrettiğini, davaya konu gayrimenkullerin satışının gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; Davanın süresinde açılmadığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu gayrimenkulün diğer davalı ... tan 15.000,00 TL bedel üzerinden bedeli ödemek koşuluyla satın alındığını, tarafınca taşınmazın bedelinin ödenebilmesi için ... Cad. Şubesinden kredi çekilip çekilen kredi ile ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili;müvekkili ile davalı ... arasında yakın dereceden bir akrabalık ilişkisi bulunmadığını uzaktan akraba olduğunu, müvekkilinin taşınmazı ipotek borcunu kabullenerek aldığını, tapuda satış gerçekleştikten sonra davalı ..."e 26.000,00 TL nakit ödediğini ekte sundukları taksitli ödeme tablosunda belirtilen 18/03/2013 tarihinden sonraki kredi taksitlerini de aylık 1775,00 TL olarak 11/03/2014 tarihine kadar Denizbank A.Ş."ye ödediğini, 11/03/2014 tarihinde 24.600,00 TL ödeyerek kredi borcunu kapattığını, taşınmazı toplamda 71.900,00 TL"ye satın aldığını, satışın gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; taşınmazların satış tarihindeki gerçek değeri üzerinden ipotek borçları da ödenerek davalılar tarafından satın alındığından, davacının davasını ispat edemediğinden davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise, İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, taşınmazların satış tarihindeki gerçek değeri üzerinden ipotek borçları da ödenerek davalılar tarafından satın alındığı davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davasının reddine karar verilmişse de; yapılan inceleme ve değerlendirme hüküm vermeye yeterli değildir. Tanık beyanlarında; davalı 3.kişi ...’ın davalı borçlu ...’un teyzesi Fatma Yücetaş’ın teyzesinin torunu olup, davalı borçlunun çocukları ile davalı 3.kişinin yakın arkadaş oldukları ve yine davalı 3.kişi ...’ün borçlunun eşinin kız kardeşinin eşi olduğu beyan edildiği gözönüne alındığında İİK.md. 280 şartlarının tartışılması gerekir.
    O halde mahkemece, davalılar ... ve ...’ün borçlunun alacaklıdan mal kaçırma ya da alacaklıyı zarar kastını bildiği veya bilebilecek durumda olup olmadığının İİK"nun 280.maddesi hükmüne göre değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi