Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13583
Karar No: 2018/13274
Karar Tarihi: 28.05.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/13583 Esas 2018/13274 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/13583 E.  ,  2018/13274 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalıya ait işyerinde çalışırken emeklilik nedeniyle iş akdini sona erdirdiğini belirterek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...sözleşmesinin emeklilik sebebine dayalı olarak feshetmesine rağmen işçinin başka bir işte çalışmaya başlamasının kanuni hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Mülga 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Mülga 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin birinci fıkrası (5) numaralı bent hükmüne göre, işçinin emeklilik konusunda...hariç diğer şartları yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş şartı sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle iş yerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin iş yerinden ayrılmasının...hariç emekliliğe dair diğer şartları tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.
    Somut olayda; davacının 16.04.2013 tarihli ihtarname ile, ... A.Ş. Mensupları Emekli Sandığı Vakfından aldığı 10.04.2013 tarihli, sigortalılık süresinin 16 yıl 3 ay 25 gün, prim ödeme gün sayısının ise 5955 gün olduğunu gösterir yazısı ile davalı işverene başvurarak emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğinden kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiği görülmektedir. ... A.Ş. Mensupları Emekli Sandığı Vakfının yazısından davacının emekliliğe hak kazandığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece davacının başka bir iş bularak iş yerinden ayrılmış olması nedeni ile kıdem tazminatını hak edemeyeceği gerekçesi ile davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    İşçinin emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi, işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka işyerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür. Sosyal Güvenlik Hukuku alanında...şartını da gerçekleştirmek sureti ile emekli olan işçilere sigorta destek primi ödeyerek çalışma imkanı tanındığı da dikkate alındığında, mülga 1475 sayılı Kanun"un 14/1-5 maddesindeki düzenleme açısından, kanun koyucunun amacının işçinin çalışma yaşamını fiili olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez. Çalışmakta olduğu işyerinde yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ilişkin yükümlülüklerini tamamlayan davacının, kendisi için çalışma şartlarının daha olumlu olduğunu düşündüğü bir iş yerinde çalışma amacı ile bu hakkını kullanması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı kabul edilemez. Kanun ile tanınmış emeklilik sebebi ile fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. Davacının hangi amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir. Dolayısıyla davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi hatalı olup bozma sebebidir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.05.2018 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka da çalışırken 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme şartını yerine getirerek emeklilik nedeniyle işyerinden ayrıldığını ancak kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı Banka vekili, davacının istifa ederek ayrıldığını hemen sonra başka bir işyerinde çalışmaya başladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının sigorta süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını doldurduğundan dolayı istifa etmek suretiyle 16.04.2013 tarihli fesih yazasıyla işten ayrıldığı istifa etmeden önce 25.03.2013 tarihinde başka bir banka ile iş görüşmesi yaptığı ve fesihten kısa bir süre sonra bu işyerinde çalışmaya başladığı başka bir yerde çalışmak amacıyla işyerinden ayrıldığının sabit olduğu, bu durumun yasanın amacına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında iş akdinin feshinin...hariç emekliliğe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, "506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin a fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, prim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. İşçi ayrıldığı tarihte sigortalılık süresini ve prim gün sayısını tamamlamış ise kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Hakkın kötüye kullanılmadığı sürece işçinin herhangi bir neden belirterek veya neden belirtmeden ayrılması, kıdem tazminatını hak kazanmasını etkilememelidir. Zira yasadan doğan bir hakkı bulunmaktadır. İşçinin daha sonra bunu belgelendirmesi ve işverene sunması, kıdem tazminatına hak kazanılmasını ortadan kaldırmaz. Ayrıca çalışma hakkı anayasal bir haktır. Davacının ayrıldıktan sonra yeni iş bulması, bu hak kapsamında değerlendirilmelidir. Yasal hakkını kullanan işçinin, ayrılmadan önce ve çalışırken iş bulduğu savunulmadığı sürece bu hakkını kullanması, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemez.
    Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir. Bu nedenle iş ilişkisinde de fesih hakkını kullanan tarafın bu kurala dikkat etmesi gerekir. Kaldı ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun fesih hakkını düzenleyen 435. maddesinde bu kuraldan açıkça söz etmektedir.
    Diğer taraftan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 23. maddesinde açıkça “Süresi belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş olan işçinin, sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine girer ve bu nedenle iş sözleşmesini feshederse doğrudan, yeni işverenin de bazı koşullarda işçi ile birlikte sorumlu olacağı” açıkça düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin yasal koşullara sahip olmasına rağmen çalışırken önce dava... ... Bankasına iş başvurusunda bulunduğu ve 25.03.2013 tarihinde görüşme yaptığı, 10.04.2013 tarihli ... A.Ş. mensupları Emekli Sandığı Vakfının sigortalılık süresinin 16 yıl 3 ay 25 gün, prim ödeme gün sayısının 5955 olduğunu gösterir yazısını da ekleyerek, 16.04.2013 tarihli ihtarname ile 15 yıl sigortalık süresini ve 3600 gün prim ödeme gün sayısını doldurduğunu belirterek istifa ettiği, 02.05.2013 tarihinde de dava... ...Bankasında çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Davacı işçi Medeni Kanunu’nun 2. maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 23. maddesi düzenlemesi karşısında fesih hakkını dürüstlük kuralına uygun kullanmamıştır. Davacının iş akdini yeni bir iş bulup...sözleşmesi imzalaması üzerine sona erdirdiği açıktır. Davacı sahip olduğu hakkını davalı işveren aleyhine sonuç doğuracak şekilde kötüniyetle kullanamaz. Hakkın kötüye kullanımını hukuk korumamalıdır.Hal böyle olunca Mahkemenin kararının onanması gerekirken kararın bozulmasını isteyen sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayız.28.05.2018


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi