10. Hukuk Dairesi 2018/5857 E. , 2019/6805 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2017/223-2018/406
Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının bağlanması ve boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren hak edilen aylıkların faizi ile Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın reddine dair, karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, mahkemece verilen 09.10.2015 tarihli ilk karar, Dairemizce verilen 11.04.2017 günlü bozma ilamı ile,; “…davacı hakkında, davacının ilk tahsis talep ettiği tarihte belirlenen Şehitler Mahallesi muhtarının Kurum denetmenine verdiği beyan ile, yargılamada alınan beyanı arasındaki açık çelişkinin giderilmesi, davacı ile boşandığı eşinin adres kayıtları farklı çıkmış olsa da, eski eş hakkında mahkemece banka kayıtlarının araştırılması esnasında bankalardan gelen yazı cevaplarına göre eski eşin galericilik yaptığı ve şehitler mahallesindeki davacının ikamet ettiği adresin belirtilmesi nedeniyle, hem davacı, hem de eski eş hakkında dosya arasındaki tüm adresler bakımından ve bu arada ... Köyü Muhtarlığı"ndan kaldığı adresin komşu ve eski eşin ... İlçesinden beyan ettiği adreslerin her birinde yakın komşulardan ayrıntılı bir araştırma yapılması ile mümkünse bankalardan eski eşin adreslerini beyan tarihlerinin araştırılması, davacının 29.06.2012 tarihindeki adres değişikliği gerçekleştirdiği yer (... Mahallesi) bakımından da aynı şekilde komşu ve muhtarlardan tanıklar tespit edilerek beyanlarına başvurulması, davacı ile eski eşinin 01.10.2008 tarihinden sonraki seçim kayıtları ile medula sistemi üzerindeki adres kayıtlarının mahkemece araştırılması ile davacının boşandıktan sonra kaldığı anlaşılan evin eski eşe ait olup olmadığı, bu arada davacı ve eski eşi hakkında hem köyde hem de ... Mahallesinde yapılan araştırma ile 12.07.2012 ve 19.07.2012 tarihlerinde tutulan jandarma tutanaklarının onaylı bir örneği ile bu adreslerin kapatılma nedenlerinin ve sonraki adres beyanlarının araştırılması ile son adreslerinin ayrı ayrı tespiti ile yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde ayrıntılı bir araştırma ile boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun irdelenmesi…” gereğine işaret edilmiş ise de, mahkemece bozma sonrasında yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Eldeki davada, Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararlarına uyulmuş olmasına rağmen, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün olmayıp, davacı ve eski eşinin ... köyünde beraber kalıp kalmadıkları hususu ayrıntılı şekilde ve bu köyde oturan komşuların dinlenmesi, Şehitler mahallesinde de aynı şekilde davacının taşınma tarihi ve eski eşinin ... köyünden yeni adrese geçme tarihlerinin dikkate alınması, bozma sonrasında tespit edilen ... ve ... adlı diğer tanıkların da dinlenilmesi ve davacının 31.07.2018 tarihinde, eski eşinin ise 30.03.2017 tarihlerinde yeniden ve başkaları ile evlenmiş oldukları, yine, eski eşinin 29.06.2017 tarihinde evlendiği yeni eşinden bir çocuğunun dünyaya gelmiş olduğuna dair olguların dikkate alınması ile davacının talebine göre yeniden yapılacak değerlendirme kapsamında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.