Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19062 Esas 2018/5298 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili; ... ili ... ilçesi ...Söğütönü mahallesi 10047 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın tapuda SS... Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı olduğunu ve 03/10/2009 tarihli karar ile noter huzurunda inşaat kurası çekilmesine karar verildiğini, kura çekilişi ile çekiliş yapılan dairelerin üyelere tahsis edilmesine rağmen tescil işlemlerinin yapılmadığını kooperatif yönetimi tarafından devir işlemlerinin yapılmadığını davalıların, müvekkiline isabet eden taşınmaz hissesi (B Blok 3 nolu daire) üzerine kooperatif borcundan dolayı haciz konulduğunu ancak müvekkiline tahsis edilen daire üzerine konulan haciz alacaklılarına karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek bu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; konut yapı kooperatiflerinde kura çekimi ile Kooperatif adına kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin kooperatif üyesine tescilsiz geçmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kura çekimi sonucu kooperatif üyesine tahsis edilen taşınmazın tapu kaydına kooperatifin borcu nedeniyle konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt belgelerden, SS... Konut Kooperatifinin 03/10/2009 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile 25.10.2009 tarihinde noter eşliğinde kura çekimi yapılmasına karar verilmiş, davacıya A Blok 1 nolu dairenin isabet ettiği,davacının dava dışı ..."a isabet eden B Blok 3 Nolu Daire ile bu dairenin değiştirilmesini istediği ve 10.11.2009 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile karşılıklı değişmesinin uygun görüldüğü, dairenin Kooperatif adına kayıtlı olduğu, 22.10.2009 tarihinde kat irtifakının kurulduğu, Kurumun 23/09/2013 ve 26/11/2012 tarihlerinde Kooperatifin borcundan dolayı söz konusu taşınmaz üzerine haciz konulduğu, bazı üyelerin tahsis edilen dairelerin mülkiyetinin adlarına tescil edildiği, anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı yapı kooperatifinin üyesi olup alacaklı Kuruma da borçlu bulunmaktadır. Kaydına haciz konulan daire davacıya noter huzurunda kura çekilişi sonucu Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının değişikliğe uygun dilekçesini uygun gördükten sonra tahsis olunmuştur. Dava konusu haczin noter eşliğindeki kura çekimi ve tahsisten çok sonra konulduğu, dairenin adına tashihinden sonra mülkiyet naklinin geç yapılmasının davacının aleyhine yorumlanamayacağı, Kooperatif Yasası"nın 2. maddesine göre ve yargı içtihatlarına göre kooperatifin mülkiyetinin davacıya tahsis tarihinde geçtiği kabul edilerek, davacının kooperatif borcundan dolayı tapu kaydına haksız olarak konulan haczin kaldırılması isteğiyle açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.