Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin, suçun tamamlanmış olması halinde uygulanacağı, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı hırsızlık suçlarında ise, eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun hakkında hükmolunan cezadan TCK"nın 168. maddesi uyarınca indirim yapılamayacağının gözetilmemesi, 2-Suça sürüklenen çocuk müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması talebinde bulunmasına rağmen, dosyaya yansıyan başkaca tahkikatı bulunmayan, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı olmayan suça sürüklenen çocuk hakkında CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile sanığın ceza süresi dikkate alınmak suretiyle 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına 14/05/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.