Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13791
Karar No: 2017/4207
Karar Tarihi: 23.05.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13791 Esas 2017/4207 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı komşuluk hukukuna aykırılıktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi ile davalılar aleyhine dava açtı. Ancak mahkeme, davacının iddialarını kanıtlayamadığına karar vererek tazminat taleplerini reddetti. Davacının temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, bilirkişi raporlarında bulunan çelişkilerin giderilmediği gerekçesiyle mahkeme kararını bozdu. Kararda, mülkiyet hakkının kısıtlanması, taşınmaz maliklerinin başkalarına zarar vermemesi ve komşu hakkının korunması hükümleri vurgulandı.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesi
- TMK'nın \"komşu hakkı\" başlığı altındaki 737-750. maddeleri
- TMK'nın 751-761. maddeleri.
14. Hukuk Dairesi         2016/13791 E.  ,  2017/4207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılıktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 18.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.05.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Davacı vekili, Darıca İlçesi Bayramoğlu Mevkii 44 pafta 2170, 2171 ve 2172 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazlar üzerinde fiilen 16 adet bağımsız daire bulunduğunu, 8 nolu müstakil evin sahibi olduğunu, davalıların üç katlı apartmanın üst katındaki daire üzerindeki terasa mimari projeye ve tapu müdürlüğündeki taahhütlerine aykırı olarak kaçak daire yaptıklarını, terasın su giderinin de orijinal su gideri yerine ortak duvara vererek bütün alt kat dairelere su akmasına neden olduklarını, tamirat ve tadilat işlemlerinin yapılması için müvekkiline yetki verilmesine ve yine malzeme ve işçilik bedellerini davalılardan tahsiline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde mahkemece belirlenecek süre içerisinde davalılarca tamirat ve tadilatın yaptırılmasına karar verilmesini, müvekkilinin taşınmazında su akıntısı nedeniyle oluşanmaddi zararının tazmini ile yaşanan manevi sıkıntı için manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
    Bir kısım davalılar vekili davanın husumet yönünden reddi gerektiğini hasarın davacının da dahil olduğu tüm kat maliklerince karşılanması gerektiğinden tüm kat maliklerinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, esasen sızan suların müvekkilinin yapısından kaynaklanmadığını, su sızıntısı varsa bunun ortak alandan kaynaklandığını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacıya ait dubleks evdeki rutubet ve su sızıntının davalıdan kaynaklandığı belirlenemediği, davacı iddiasının bilirkişi raporu ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, davacının oturduğu evdeki, huzur ve sükununun bozulduğu, sinir sitemindeki dengenin sarsıldığı bunun sonucu olarak kişilik değerlerinin içinde yer aldığı ruh bütünlüğünü bozanın davalılar olduğu kanıtlanamadı gerekçesiyle de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    TMK’nın 683. maddesindeki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Somut olayda... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/55 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu düzenlenen 25.08.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; terasın iki parçalı olduğu, iki parça olan karo mozaik kaplı terasta izolasyon olmadığı, yola bakan teras bölümündeki çatı giderlerinde problem olduğu tespit edilerek zararın engellenmesi için alınması gereken önlemler belirtilmiştir.
    Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 13.12.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda teras bölümdeki seramiklerin değiştirilip yalıtımın yapılmasına rağmen alt katlara inen su sızıntısının giderilemediği sorunun davacının kendi çatısından kaynaklandığı belirtilmiştir. Ancak davacı çatısında yaptırdığı tamirattan sonra szıntının sona erdiğini iddia etmektedir.
    Her iki bilirkişi raporu arasında açıkça çelişki bulunduğu anlaşılmakla mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak tarafların itirazlarını da karşılayacak ve raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek nitelikte, tarafların taşınmazlarını krokide gösterilip denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen çelişkiler giderilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi