3. Hukuk Dairesi 2016/21139 E. , 2018/8934 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı,19/07/2015 tarihinde davalı ... şirketinin sorumluluğunda bulunan elektrik direğinin yanması sonucu kendisine ait 3 adet gebe, 2 adet sütlü olmak üzere 5 adet semental cinsi ineğin telef olduğunu ileri sürerek, 40.000 TL maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,.... İlçesi,... ..... bölgesindeki ağaç direğin bilinmeyen bir nedenle yanması sonucu tepe traversi ve iletkenlerin yere yaklaşması nedeniyle başı boş bırakılan hayvanların telef olduğunu,ancak söz konusu yangın sonucu iletkenlerin yere yaklaşmasında kendilerinin herhangi bir kusuru veya ihmalinin bulunmadığını, kendilerine ihbar geldiği anda alınması gerekli tedbirlerin zamanında alınarak tellerin onarımının yapıldığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;davanın kısmen kabulüne,davacı tarafın 16.10.2015 tarihli dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak,davalı kurumun kusuru ile davacıya vermiş olduğu zarardan kaynaklanan 32.500 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava;davalı ... şirketinin sorumluluğunda bulunan elektrik direğinin yanması neticesinde tepe ve traverslerin yere yaklaşması sonucu,davacıya ait olan hayvanların bu tellere temas etmesi sonucu telef olmalarından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
TBK"nun 51/1(BK"nun 43/1)maddesinde "Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler."hükmü getirilmiştir.
......
Bununla birlikte,6098 sayılı yeni Türk Borçlar Yasası’nın 69’uncu ve önceki 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 58’inci maddelerinde “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir.
Buna göre,elektrik İletim direkleri de maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, elektrik İletim direklerinin sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.
Somut olayda;19.07.2015 tarihinde dava konusu elektrik direğinin yanması neticesinde demir traversler ve enerjili ...... iletkenlerinin zemine yaklaşması sonucu davacıya ait merada otlamakta olan hayvanların bu tellere temas ederek telef oldukları dosya kapsamında yer alan olay yeri inceleme raporu,ilgili tutanaklar ve elektrik bilirkişi raporu ile sabittir.
Ne var ki, dosya kapsamında yer alan davacı beyanı ve ......’a ait ihbar kayıtlarından da anlaşılacağı üzere 18.07.2015 tarihinde davacının davalı ... şirketine söz konusu durum ile ilgili bilgi verdiği,davalı ... şirketi görevlilerinin ise 20.07.2015 tarihinde gelebileceklerini beyan ettikleri, davacının söz konusu tellerin yere çok yaklaştığını bilmesine ve davalı ... şirketi görevlilerince söz konusu tehlikeli durum giderilmeden kendisine ait telef olan büyükbaş hayvanların olay tarihi olan 19.07.2015 tarihinde söz konusu merada otlatılmasına müsaade etmesi nazara alındığında,söz konusu olayda davacının da davaya konu edilen zararın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının araştırılıp tartışılması gerektiği kuşkusuzdur.
.....
Zira; TBK"nın 52/1. (BK m.44/1) maddesi gereğince; zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Bu itibarla,mahkemece davacının eldeki davada meydana gelen zararın doğumunda ya da artmasında müterafik kusuru bulunup bulunmadığı yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak,davacının müterafik kusuru var ise TBK"nın 52/1.maddesi gereğince hesaplanan tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı vekili yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
........