2. Ceza Dairesi 2014/29999 E. , 2017/3046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kararda atılı suçların olay günü saat 05.30 sıralarında işlendiği kabul edilmiş ise de, dosya içeriğindeki 18.05.2013 tarihli olay yakalama, CD inceleme, teslim tesellüm tutanağında, sanığın 18.05.2013 günü saat 05.30 sıralarında işlediği bir başka suç nedeniyle yakalanması üzerine geriye dönük olarak yapılan araştırmada 13.05.2013 günü katılana ait işyerinden gerçekleştirilen hırsızlık suçunun da sanık tarafından işlendiğinin anlaşılması ve sanığın suç yerine gidiş-geliş istikametini gösteren Kayseri Döviz isimli işyerine ait kamera görüntülerinden sanığın 04.12 - 04.36 saatleri arasında görüntüye girip çıktığının tespit edilmesi karşısında; atılı suçun saat 05.30"da değil, 04.12 ila 04.36 saatleri arasında işlendiği, güneşin doğuş ve batış zamanlarını gösteren çizelgeye göre, suç tarihinde güneşin doğuş saatinin yaz saati uygulaması da dikkate alınarak saat 05.44 olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesine göre gecenin saat 04.44’de biteceği, buna suçun gece vakti işlendiğinin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ve “04.12-04.36 arası” olan suç saatinin kararda “05.30” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir bir yazım hatası olarak görüldüğünden tebliğnamedeki 1. no"lu görüşe iştirak edilmemiş; hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nun 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1) Adli sicil kaydına göre sabıkasız olan sanığın temyiz dilekçesinde, atılı suçu işleyen kişinin kendisi olmadığı, çocukluk arkadaşı ... Müldür isimli kişi olduğu, bu şahsın kendi kimlik bilgilerini kullandığı, mahkeme kararını alması üzerine durumu öğrendiği, mahkemede hiç ifade vermediğine dair beyanları ile soruşturma aşamasında yakalanan sanığın kimlik bilgilerinin yakalanan failin kendi beyanına göre tespitinin yapılması, kolluk birimince tutulan yakalama ve üst arama tutanakları ile ifade tutanağı altındaki yakalanan faile ait imzaların karalama şeklinde oluşu ve benzerlik göstermemesi hususları bir arada değerlendirildiğinde; sanık ..."ın yeterli miktarda imza ve parmak izi örnekleri alınarak, alınan parmak izlerinin ve imza örneklerinin dosya içerisinde yer alan kolluk şüpheli ifade tutanağı, 19.05.2013 tarihli ifade sorgu zaptı ile getirtilecek yakalama ve üst arama tutanaklarının asılları, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Grup Amirliğinin 18.05.2013 tarihli yakalanan faile ilişkin parmak izi ve fotoğraf kayıt formundaki parmak izi örnekleri ile uzman bilirkişiye karşılaştırmasının yaptırılarak parmak izi ve imzaların sanık ..."a ait olup olmadığı, ayrıca sanık ..."ın cepheden ve yandan yeterli miktarda fotoğrafı çektirilerek, dosyadaki mevcut 18.05.2013 tarihli parmak izi ve fotoğraf kayıt formundaki yakalanan faile ait fotoğraf ile karşılaştırmasının yapılması, gerekirse bu hususta da bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tespit edilip araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve soruşturma sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
Hırsızlık suçundan verilen uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebileceği de dikkate alınarak, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışında kalan ve 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.