4. Ceza Dairesi Esas No: 2017/16527 Karar No: 2020/16070 Karar Tarihi: 11.11.2020
Silahla tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/16527 Esas 2020/16070 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık silahla tehdit suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz edilen kararda, hükme etkili bir hukuka aykırılık bulunmamıştır ancak, TCK'nın 53/1-(c) bendindeki hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından ilgili Kanun maddesinin 3. fıkrası ile Anayasa Mahkemesi kararının dikkate alınması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Bu nedenle, çıkarılan bölümün yerine TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendindeki hüküm yazılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddesi ise şöyledir: \"5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden aynı maddenin 3. fıkrası gereğince koşullu salıverilme tarihine, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına\" şeklindedir.
4. Ceza Dairesi 2017/16527 E. , 2020/16070 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Silahla tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi ve Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılıkların, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden aynı maddenin 3. fıkrası gereğince koşullu salıverilme tarihine, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin yazılması yine hükümdeki TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.