Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
TTK’nun 688. maddesi “bono veya emre muharrer senet” başlığı altında bononun zorunlu unsurlarını belirlemiştir. Bu maddenin 5. bendine göre, senet kime ya da kimin emrine ödenecekse onun adı ve soyadı (lehtarın ismi) yer almalıdır.
Takibe konu 10.10.2010 vade tarihli, 10.11.2010 vade tarihli ve 10.12.2010 vade tarihli senetlerde, lehtarın ismi bulunmadığından bu senetlerin bono olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. O halde söz konusu senetler yönünden İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken imza incelemesi yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan İİK"nun 170/3. maddesi gereğince borçlunun imzaya itirazının kabul edilmesi halinde, itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.
İİK"nun 170/4. maddesinde de itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğu takdirde alacaklı aleyhine senede dayanan takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10"u oranında para cezasına hükmedileceğini düzenlemiştir.
Mahkemece borçlunun takip dayanağı 10.08.2010 ve 10.09.2010 vade tarihli bonolara ilişkin imza itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca söz konusu senetler yönünden takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi gerekçesi gösterilmeksizin alacaklı aleyhine kanunda öngörülen %20 oranının aşılması suretiyle %40 oranında tazminata hükmedilmesi de yasaya uygun değildir.  
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2012  gününde oybirliğiyle karar verildi