23. Hukuk Dairesi 2014/7091 E. , 2015/1718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlenmiş olduğunu, doğrudan kooperatife yapılan aidat ödemesi dışında, kooperatifin borcu nedeniyle çeşitli ödemeler yaptığını ileri sürerek, ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile, olmadığı takdirde alacağın 11.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın muaccel olmadığını, davacının iddia ettiği kadar ödeme yapmadığını, üçüncü kişilere yapılan ödemelerin aidattan sayılamayacağını, konut kredisinin davacının tercihi olduğunu, faizlerinin kooperatiften istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 17.04.2012 tarih ve 1172 E., 2898 K. sayılı ilamıyla; ayrılan ortağın ancak, Kooperatifler Kanunu"nun 17. maddesi kapsamında kalan ödemelerini çıkma payı olarak isteyebileceği, kullanılan kredi nedeniyle bankaya yapılan geri ödemelerin davacının kişisel borcu olduğu, ancak varsa aidat olarak kooperatif hesabına yatırılan miktarın çıkma payı alacağı hesabına dahil edilebileceği, kredinin aynı zamanda davacının ödediği aidat miktarına dahil edilip edilmediğinin açık olarak gösterilmediği, davacının yatırdığı aidatın bankadan çekilen krediyi de kapsaması halinde alacak hesabında aynı kaleme iki kez yer verilmiş olacağı, bu konunun tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği, ayrıca, davacının ayrıldığı, hatta alacağın muaccel olduğu tarihten sonra yaptığı kredi borcu ödemelerinin de alacak miktarına dahil edilmesinin de doğru olmadığı, davacının icra dosyasına ne sebeple ödeme yaptığının anlaşılamadığı, icra dosyası getirtilerek, ödeme miktarı, borcun sebebi ve gerçek yükümlüsünün kim olduğu ile davacının ne sıfatla ödeme yaptığının belirlenmesi gerektiği, yapılan bu ödemelerin Kooperatifler Kanunu"nun 17. maddesine göre mi yoksa BK"nun 61. ve devamı maddelerine göre mi geri isteneceği üzerinde durulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı kooperatifin 2007 yılı bilançosunun 10.08.2008 tarihli genel kurulda görüşüldüğü, 10.09.2008 tarihinde davacı alacağının muaccel hale geldiği, davacının, ayrıldığı tarihe kadar 19.374,00 TL doğrudan ve posta kanalı ile aidat ödediği, bu aidat alacağı içerisinde davacı
tarafından kullanılan kredi nedeni ile yapılan ödemelerin ve icraya yapılan ödemelerin aidat miktarına dahil edilmediği, genel giderden payına düşen 494,71 TL gider payı düşülmek suretiyle alacağının 18.879,29 TL olduğu, kullanılan kredi nedeni ile bankaya yapılan geri ödemelerin davacının kişisel borcu olduğu, icra dosyasına yapılan ödemenin de aidat alacağı niteliğinde olmadığı, bu taleplerin yazılı yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle davacının bankaya yapılan geri ödemeler ve icraya yapılan ödemelerle ilgili alacak talebinin tefrik edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, bankaya ve icra müdürlüğüne yapılan ödemelerle ilgili alacak taleplerinin tefrikine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.