9. Hukuk Dairesi 2015/368 E. , 2016/8816 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, asıl davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, manevi tazminat ile ücret alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine, birleşen davada ise yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, yol ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, her iki davanında kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin hakaret ve darp edilerek işten çıkarıldığını ileri sürerek kıdem, ihbar ve manevi tazminat ile ücret alacağı ve fazla çalışma ücretinin, bu dava ile birleştirilen davada ise asgari geçim indirimi, yol ücreti, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 03.09.2012 tarihinde vardiya ustası ile tartıştıktan sonra saat 17:00"de işyerini terkettiğini, sonraki günlerde işe gelmediğini, bu hususta tutanak tutulduğunu, işe devam etmemesi nedeniyle mazeret bildirmesi için ihtarname çekildiğini, belge sunulmaması üzerine 20.09.2012 itibarıyle iş akdinin feshedildiğini, davacıya küfredildiği ve kovulduğu iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi hüküm altına alınmış, diğer istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarına uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, Yasada izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2007/30158 E, 2008/28418 K.). O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
Asgari geçim indirimi alacağına da uygulanması gereken faiz türü yasal faizdir.
Somut uyuşmazlıkta, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimine yasal faiz uygulanması gerekirken en yüksek banka mevduat faizi uygulanması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, ( e ) ve ( f ) bentlerinde yeralan “bankalarca mevduata uygulanan en yüksek” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak yerlerine “yasal” sözcüğünün yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.