
Esas No: 2016/1786
Karar No: 2016/5212
Karar Tarihi: 24.10.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Kenevir ekme - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1786 Esas 2016/5212 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2016/1786 E. , 2016/5212 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ....Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a)Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar ...,..., ... ve ... ile hükümlü ... hakkında)
b)Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (sanıklar .... hakkında)
c)Kenevir ekme (sanıklar ... ve ... hakkında)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Hükümlü ... ve müdafiinin “uyarlama talebinin reddine” ilişkin karara yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Uyarlama talebinin reddine ilişkin kararların itiraza tabi olması nedeniyle, itiraz merciince karar verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2)Sanık ...’nun temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığa, 11/02/2014 tarihinde tebliğ edilen hükmün, CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 20/02/2014 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, kanuna uygun olarak verilen 25/02/2014 tarihli ret kararının ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkındaki “uyuşturucu madde ticareti yapma” ve “kenevir ekme” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Gerekçeli karar başlığında tutuklama tarihinin “25/04/2013” yerine “25/04/2012” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
4)Sanık ... hakkındaki “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
5)Sanıklar ... ve ... haklarındaki “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklarda herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilemediği, telefon konuşmalarında geçen maddelerin elde edilememesi nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği, içeriklerine değişik anlamlar yüklenmesi mümkün olan telefon konuşmaları dışında ve savunmaların aksine diğer sanık ...’de ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri olduğuna ya da suçuna iştirak ettiklerine ve dolayısıyla atılı suçu işlediklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA,
6)Sanık ... hakkındaki “uyuşturucu madde ticareti yapmaya teşebbüs” ve “kenevir ekme” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
a)Sanıkta herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilemediği, telefon konuşmalarında geçen maddelerin elde edilememesi nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği, içeriklerine değişik anlamlar yüklenmesi mümkün olan telefon konuşmaları ve sanık ...’in soruşturma aşamasındaki beyanlarıyla çelişen mahkemedeki soyut beyanı dışında, savunmanın aksine atılı suçları işlediğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükümleri kurulması,
b)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
7)Sanık ... hakkındaki “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanmayan sanığın, kendisini uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ceza almaktan kurtarmak amacıyla uyuşturucu kullandığını savunmuş olabileceği dikkate alındığında, atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
8)Sanık ... hakkındaki “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Kendisinde uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen, uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanamayan sanığın, kendisini uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ceza almaktan kurtarmak amacıyla uyuşturucu kullandığını savunmuş olabileceği dikkate alındığında, atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
9)Sanık ... hakkındaki “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Kendisinde uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen, uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanamayan sanığın, atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
10)Sanıklar ... ve ... haklarındaki “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra;
a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.