20. Hukuk Dairesi 2015/13295 E. , 2017/2073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 13/03/2014 tarihli dava dilekçesi ile; ...mahallesi 278 parsel sayılı taşınmazın (22/a uygulaması sonucu 254 ada 26 parsel sayılı taşınmaz) 1956 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonrasında hükmen tescil edildiğini, ihale ile satılarak daha sonrasında da davacı tarafından satın alındığını, halen davacı adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın bulunduğu alanda 2004 yılında yapılan ... tahdit çalışmasında taşınmazın kısmen ... alanında bırakıldığını belirterek tahdidin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, dava konusu 254 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 12/06/2015 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 1.746,29 m2"lik kısmına ilişkin 79 nolu ... Kadastro Komisyonunca ... olarak yapılan tespitin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 10 yıllık süre içinde açılan ... kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 22/03/2004-22/09/2004 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları ile arazi kadastro paftasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, çekişmeli parselin öncesi itibariyle ... sayılmayan yarlerden olduğu, 1958 yılında yapılan tapulama tesbiti ile Hazine adına tapuya kayıt edildiği ve halen davacı gerçek kişi adına tapulu olduğu gözetilmeden, 1970 yılından sonra kızılçam ağaçlandırma çalışması yapılarak ağaçlandırıldığı, tapu sahibi gerçek kişilerin onayı alınmadan, tapuda adlarına kayıtlı taşınmazın kısmen ağaçlandırılmasının hukuken sonuç doğurmayacağı, davacı gerçek kişi adına tapuda kayıtlı taşınmazı Devlet ormanı haline dönüştürmeyeceği, ancak; çekişmeli parselin ağaçlandırılan bölümünün davalı yönetim tarafından ... olarak kullanılmak üzere kamulaştırılması olanağı bulunduğu gibi, Hazine tarafından Hazine adına kayıtlı taşınmazlarla değiştirilmesi yoluna gidilebileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hüküm kurulurken taşınmazın (B) harfli bölümünün ... tahdidi içinde bulunduğundan, bu kısmın ... sınırları dışına çıkartılmasına şeklinde hüküm kurulması gerekirken sadece ... kadastrosunda ... olarak yapılan tespitin iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm
fıkrasının birinci bendinde yer alan “... olarak yapılan tespitinin iptaline” cümlesinden sonra gelmek üzere “taşınmazın bu kısmının ... sınırları dışına çıkartılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.