Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/30346 Esas 2017/3042 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/30346
Karar No: 2017/3042
Karar Tarihi: 15.03.2017

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/30346 Esas 2017/3042 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 2014/30346 E. ve 2017/3042 K. sayılı mahkeme kararına göre, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuk için zorunlu olarak görevlendirilen müdafii, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmadan hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması ve suç tarihinde işlenen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gibi hususların Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan rapor alınmadan gözetilmemesi nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kararda, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi uyarınca rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu maddede, zihin engelli olanların işlediği suçlarda, suçun yarattığı hukuki sonuçları algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği açısından rapor alınması gerektiği düzenlenmiştir.

2. Ceza Dairesi 2014/30346 E. , 2017/3042 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1) Suça sürüklenen çocuk için 5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu olarak görevlendirilen müdafii, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmadan hüküm kurularak aynı Kanun"un 188/1. maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2) Dosya arasına alınan sosyal inceleme raporunda, suça sürüklenen çocuk hakkında Kocaeli Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu"nun 14.05.2009 tarih ve 1136 sayılı raporunun bulunduğu ve bu rapora göre, suça sürüklenen çocukta, hafif düzeyde mental retardasyon olduğu ve özür durumuna göre vücut fonksiyonunda kayıp oranının % 50 olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı ve azalmış ise bunun önemli derecede olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden rapor alındıktan sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.