![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/3555
Karar No: 2018/701
Karar Tarihi: 08.03.2018
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3555 Esas 2018/701 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2017/3555 E. , 2018/701 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri delaleti ile 314/2,
220/6, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1
maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 62/1, 50, 52/2-4.
maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesinde düzenlenen ‘Direnme’ suçunun oluşabilmesi için yasadışı toplantıya katılan failin, kolluk görevlilerince yapılan ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etmesinin gerektiği, oluş ve dosya içeriğine göre; 08.10.2014 günü saat 15:45 sıralarında Kobani Bölgesinde yaşanan olayları protesto amaçlı Atatürk Bulvarı üzerinde gerçekleştirilen yasadışı gösteri ve toplantıya katılan, ihtar ve zor kullanma üzerine olay yerinden kaçarken yakalandığı kabul edilen sanığın somut olayda ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ettiğine dair herhangi bir delil bulunmaması karşısında dayanak suçun unsurları itibariyle oluşmadığı, bu nedenle örgüt adına suç işleme suçundan da mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de:
TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, Üye ...’ın kararın onanması gerektiği yönündeki muhalefeti ile 08.03.2018 tarihinde oyçukluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
2911 sayılı Kanunun 32. maddesinin birinci fıkrasıyla kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılanların ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmakta ısrar eylemi suç olarak düzenlenmiştir.
6008 sayılı Kanunun 1. maddesiyle yapılan değişiklikten önce 2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesindeki suçun oluşabilmesi için; Kanuna aykırı bir toplantı veya gösteri yürüyüşünün bulunması; Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşüne iştirak edilmesi; Toplantı ve yürüyüşün kanunsuz olduğunu katılanlara ihtar etmesi; TopIantı veya gösteriye katılanların bu ihtara karşın dağılmamaları, çekip gitmemeleri; Bunun üzerine hükümet kuvvetleri tarafından zorla dağıtılmış olmaları, suçun oluşumu için yeterli iken 6008 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişiklik sonrasında 2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesinde yazılı suçun oluşumu için diğer koşulların varlığı yanında ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar edilmesi suçun oluşması için gereklidir.
Bu suçun faili, herkes olabilir. Kanunda suçun faili olmak için herhangi bir özelliğe sahip olmak aranmadığından, anılan suç faili yönünden özgü suçlardan değildir. Bu suçun faili, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar eden kimsedir.
2911 sayılı Kanunun 32/2 maddesine göre ise ihtar ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehdit kullanılarak direnilmesi halinde ayrıca 5237 sayılı TCK"nın 265 maddesinde yazılı suçun da oluşacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hususa ilişkin düzenleme 2911 sayılı Kanunun 6008 sayılı Kanunun 2 maddesi ile yapılan değişiklikten önce 32/3 fıkrasında yer almaktaydı.
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6008 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 33/1 maddesinde yazılı suçun oluşması için ise toplantı ve gösteri yürüyüşüne 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesinde yazılı silah ve araçları taşıyarak katılmak gerekli ve yeterlidir.
2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesi, 6008 sayılı Kanunun 2. maddesi ile yapılan değişiklik ile mevzuatımıza giren 2911 sayılı Kanunda daha önce yer almayan bir düzenlemedir. 2911 sayılı Kanunun 33. maddenin 1. fıkrası 6638 sayılı Kanunla yeniden düzenlenmiş olmasına rağmen 2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesi 6638 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrada değişiklikten önceki şekliyle madde metninde korunmuştur.
2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesine göre kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde dağılmamak için direnildiği takdirde ayrıca 2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesine göre cezaya hükmolunacağı belirtilmiştir.
Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü 2911 sayılı Kanunun 24. maddesinde belirtilmiştir. Bu kapsamda sorun bulunmamaktadır. Ancak "dağılmamak için direnildiği" ibaresinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İhtara ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehdit kullanılarak direnilmesi halinde, 32/3 maddesinde yazılı olduğu üzere ayrıca TCK"nın 265 maddesinde yazılı suçun oluşacağı hüküm altına alınmış idi. 2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesindeki düzenleme bunun dışında bir eylemi suç olarak düzenlemektedir. Yine burada suç olarak düzenlenen eylem, 2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesinde belirtilen silah ya da maddede belirtilen araçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma ve yine 2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesinde 6008 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle getirilen "ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar" eylemlerinden de farklı bir eylemdir.
Kanun koyucu kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde dağılmamak için direnilmesi eylemini suç olarak düzenlemiş, müeyyideye bağlamış ancak maddede ayrı ceza öngörmeyip ceza yönünden 32/1 maddesine atıf yapmakla yetinmiştir. Yani 2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesinde düzenlenen suç müstakil bir düzenleme olup 2911 sayılı Kanun 32/1 maddesine suçun unsuru yönünden yapılan bir atıf yoktur. Atıf 32/1 maddesindeki cezaya yapılmıştır.
Türkiye"de terör örgütlerinin çağrısı üzerine yapılan kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin çok büyük çoğunluğunda güvenlik güçlerine taş, havai fişek, molotof kokteylli saldırılar olduğu hususunda kuşku yoktur. Kanun koyucu 2911 sayılı Kanunun 33/2 maddesine yer vermek suretiyle bu şekilde gerçekleşen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde dağılmamak için direnilmeyi suç olarak düzenlemiştir.
Burada suçun faili dağılmamak için direnilen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan herkestir yine faillik yönünden bir özgü suçtan söz edilemeyecektir. Dağılmamak için direnilme tekil değil çoğul bir eylemdir. Bu nedenle 32/1 maddesinde yazılı ihtara ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehdit kullanılarak direnilmesi eyleminden farklı olarak dağılmamak için direnen grupla bütünleşerek başka bir eylem içinde bulunmasa bile dağılmamak için direnen topluluk içinde yer alması yeterli kabul edilmesi gerekecektir.
Burada "ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar" gibi suçun oluşumu için çoklu bir eyleme de yer verilmemiştir. Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde dağılmamak için direnen topluluk içinde bulunmak yeterli olup dağılmamak için direnmekte ısrar etmesi suçun vücut bulmasında önem arz etmez.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde 08 Ekim 2014 de gibi Batman"da meydana gelen olaylarda ölen bir örgüt mensubunun cenazesinin defnedilmesi sonrasında yolu trafiğe kapatarak ateş yakan gruba müdahalede bulunan güvenlik güçlerine taşlı ve molotof kokteylli saldırı eylemlerinin yapıldığı bunun üzerine eylemci gruba üç defa megafon ile dağılmaları gerektiği dağılmamaları halinde orantılı güç kullanılarak dağıtılacakları ihtarının yapıldığı, ancak grubun uyarılara rağmen eylemlerine son vermemeleri üzerine, 16:20 de zor kullanılarak müdahale edildiği sanık Vakıfbank"ın yanında bulunan sokakta 148 nolu bina içerisinde yakalandığı olay ve yakalama tutanağından anlaşılmaktadır. Dosyada zabıt mümzii olarak beyanına başvurulan ... müdahale ekibinin arkasında görev icra edip müdahale üzerine sanık ve yanında bulunan diğer üç kişinin binaya girdiklerini sanığın protestocu grup arasında olduğunu ve gruptan sızarak binaya girdiğini bizzat gördüğünü beyan etmiştir. Yerel mahkemenin kurduğu mahkumiyet hükümleri 2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesinde yazılı suçta yasa dışı gösteriye katılan ihtar ve zor kullanma üzerine olay yerinden kaçarken yakalandığı kabul edilen sanığın somut olayda ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar ettiğine dair herhangi bir delil bulunmaması karşısında dayanak suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı bu nedenle de örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyet hükmü kurulamayacağından atılı suçlardan beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle sayın çoğunluğun oyları ile bozulmuştur.
Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde 2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesinde belirtilen taş ve molotofların atıldığı bu suretle kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne müdahale eden güvenlik görevlilerine direnildiğı ve sanığın bu eyleme katılıp müdahale üzerine kaçması üzerine göz takibine alınarak girdiği binada yakalandığı olay ve yakalama tutanağı ve zabıt mümzii beyanı ile sabit olup eyleminin 2911 sayılı Kanunun 33/2 yollamasıyla 32/1 maddesinde yazılı suçu oluşturduğu sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçu nedeniyle örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına, suç işleme suçlarından kurulan hükümlerin TCK 53 maddesi yönünün düzeltilerek onanması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma düşüncesine iştirak etmiyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.