23. Hukuk Dairesi 2015/377 E. , 2015/1714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalılar vekili ile asıl davada davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ... ve... ile 15.07.1994 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre 14 daire yapılacağını, paylaşım sırasında son kattaki 13 numaralı dairenin değer düşüklüğü, ısınma problemleri nedeniyle sözleşmenin taraflarından kimsenin kabul etmediğini, müvekkilinin daha az katılım payı ödemek kaydıyla kabul ettiğini, ayrıca müvekkilinin projenin fenni mesulü olması nedeniyle bu iş karşılığında bir ücret almaması ile %50 daha az bedel ödenmesi hususunda anlaştıklarını, 15.07.1994 tarihli sözleşme imzalandığını, ancak 1996 kışında inşaatın durdurulduğunu, bu durma döneminde dahi ödemelerini yerine getirdiğini, 1997 yaz aylarında inşaata tekrar başlandığını, ancak imalatların tek elden yürütülmediğini, kendisinin de inşaatın boya işlerini yaptırma işini üzerine aldığını, henüz inşaat tamamlanmadan davalıların, kendilerine isabet eden daireleri aldıklarını, sözleşmeye aykırı davranarak müvekkilini devre dışı bırakmaya çalıştıklarını, eksik ödeme yapıldığından bahisle tapuyu vermekten kaçındıklarını, kendisinin ikinci proje çizimi ve boya işlerine ödediği miktarla birlikte toplam 920.000,00 TL ödediğini, davalıların daireyi sattırıp parayı aralarında paylaştıklarını ileri sürerek, 13 no"lu dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin karma nitelikli olduğunu, inşaatın yapımını yüklenenenler arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunu, müvekkillerinin edimlerini yerine getirdiklerini, davacının edimini yerine getirmediğini, davacının, parasal yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle ortaklıktan çıkarıldığını, dava zamanaşımının 5 yıl olduğunu, bu sürenin dolduğunu, müvekkillerin taşınmazın maliki olmadıklarını, 13 no"lu dairenin ..., ..., ... ve ... tarafından ...’e satıldığını, binanın tüm boya işlerinin de müvekkilleri tarafından yapıldığını, davacının inşaata yaptırdığı hiçbir iş olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... mirasçıları vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bir kısım davalılar hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına ve asıl ve birleşen davaların tapu iptali ve tescil talebi yönünden reddine, davacı tarafından ödenen 430.00 TL"nin dava tarihi itibariyle 6.720,16 TL olarak ... mirasçılarından tahsiline dair verilen karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 02.11.2010 tarih 3345 E., 5963 K. sayılı ilamıyla; sözleşme uyarınca 13 no"lu bağımsız bölümün davacıya verilmesinin kararlaştırıldığı, bu bölümün dava dışı ..."e satıldığı ve davacının bu taşınmaza sahip olma imkanının ortadan kalktığı, bu durumda davacının dairenin satıldığı 22.09.1998 tarihi itibariyle rayiç bedeli isteme hakkının bulunduğu, mahkemece bu durum gözden kaçırılarak, mahkemece açılan tüm davalar hakkında ayrı hüküm kurulmasının zorunlu olduğu, halde mahkemece asıl dava dosyasından hüküm kurulmasına rağmen birleştirilen dava dosyasından bir hüküm kurulmamasının hatalı olduğu belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 13 no"lu bölümün 22.09.1998 tarihindeki değerinin 36.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, bedelin ... mirasçısı olan davalılardan ve birleşen dosya davalılarından satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, diğer davalılar hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına, her ne kadar tapu iptali tescil talebi yönünden ret kararı verilmişse de davacı talebinin terditli olduğu nazara alınarak davalılar yönünden yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davalılar vekili ile asıl davada davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davalılar vekili ile asıl davada davalılar ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalılar vekili ile asıl davada davalılar ..., ... ve ..."ın tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.