Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5004
Karar No: 2017/2067

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5004 Esas 2017/2067 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, paylı mülkiyet üzere malik oldukları taşınmazların bir bölümünün kıyıda kaldığı gerekçesiyle bedelsiz olarak tapularının iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek, Hazineden 10.000.-TL tazminatın terkin tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 27.10.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 342.500.-TL tazminat istemiyle davayı arttırmıştır. Davalı, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, Hazineden tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kabul edilen davaya karşı yapılan temyiz başvuruları sonucunda Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından davanın tarafların tespit edeceği tarihte taşınmazların değerinin tespit edilerek mahkemece hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında taşınmazın dava tarihi olan 16.02.2011 tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalının temyiz itir
20. Hukuk Dairesi         2015/5004 E.  ,  2017/2067 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 16/02/2011 tarihli dilekçe ile; müvekkillerinin paylı mülkiyet üzere maliki oldukları ... ili, ... ilçesi,... 3349 ve 3350 parsel sayılı taşınmazların bir bölümünün kıyıda kaldığı gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapularının iptaline karar verildiğini, tapuların iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 10.000.-TL tazminatın terkin tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 27.10.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 342.500.-TL tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı ...; davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, Hazineden tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne yönelik verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.05.2012 gün 2012/2766 E. - 2012/5626 K. sayılı kararıyla bozulmuştur. Bozma kararında özetle; "...Hazine zamanaşımı definde bulunmuş ise de çekişmeli 3349 ve 3350 sayılı parsellerin Hazine tarafından... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1988/250 Esas sayılı dava sonunda, 3349 ve 3350 sayılı parsellerin sırasıyla 10612 m² ve 4612 m² yüzölçümlü bölümlerinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapularının iptaline ilişkin kararın 1994 yılında kesinleştiği, taşınmazların satış suretiyle 1995 tarihinde davacılar adına tescil edilmiş olduğu, taşınmazların davacılar adına kayıtlı iken yukarıda sözü edilen ilamın 25.3.2008 tarihinde infaz edilerek anılan kesimlerin terkin edildiği, zararın terkinle gerçekleştiği, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı, Hazineye karşı açılan dava sonucunda bedele hükmedilmiş olmasının kural olarak doğru olduğu, ancak mahkemece bedelin belirlenmesi bakımından yapılan incelemenin hükme yeterli olmadığı, bu sebeple çekişmeli taşınmazın niteliğinin tespit edilip, arazi ise net zirai gelir yöntemiyle arsa ise emsal incelemesi yapılmak suretiyle tazminatın belirlenmesi,..." gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra toplam 207.336,81.-TL tazminatın 10.000.-TL"sının terkin tarihi olan 25.03.2008 tarihinden, 197.336,81.-TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17.02.2014 gün ve 2013/19225 E. - 2014/3655 K. sayılı kararıyla Hazinenin temyiz itirazları reddedilmiş, davacılar vekilinin temyiz istemi kabul edilerek bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...Davaya konu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilmesi, hükmedilen bedelin tamamına değerlendirme tarihi itibariyle faiz yürütülmesi gerektiği..." belirtilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne 245.082,62.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma kararında çekişmeli taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerektiği açıkça belirtildiği ve eldeki dava 16.02.2011 tarihinde açıldığı halde hükme dayanak yapılan bilirkişi kurul raporunda dava tarihinin 20.09.2012 olduğu açıklanıp ilçe tarım müdürlüğünün 2012 yılına ilişkin verilerine göre 245.082,62.-TL tazminat hesaplanmıştır.
    4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Nevar ki; hükmüne uyulan Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin bozma kararında taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bilindiği üzere mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar."Usûli kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (9.5.1960 gün 21/9 sayılı YİBK).
    Bu sebeple raporları hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın dava tarihi olan 16.02.2011 tarihindeki değerinin belirlenmesi yönünde ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 09/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi