Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2688
Karar No: 2022/4525
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2688 Esas 2022/4525 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2022/2688 E.  ,  2022/4525 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.09.2013 gününde verilen dilekçe ile ve birleştirilen davalar ile ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, tapu iptali ve tescil ile tenkis, birleştirilen dava ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve bir kısım birleştirilen davaların kabulüne, birleştirilen 2008/27 Esas sayılı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 17.07.2019 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-birleştirilen dava davacısı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.02.2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-birleştirilen dava davacısı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı-birleştirilen dava davalılar ve bir kısım dosya davalıları vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar, 2004 yılında vefat eden murisleri ...'nın, vefatından önce mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla tüm malvarlığını muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı ...'ya devrettiğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, muris adına kayıtlı taşınmazların tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini, ikinci kademede aynı taşınmazlarla ilgili tenkis isteminde bulunmuş, birleştirilen davada ise, davacı ..., ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu olan ... Köyü 369, 1190, 1217, 1270, 1306, 1401, 1652 ve 118 ada 13 parsel sayılı taşınmazların muris ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 29.04.2013 tarih 2013/4305-6379 sayılı bozma ilamıyla muris muvazaası kurallarına göre inceleme yapılması, kabule göre de asıl davadaki ikinci kademe tenkis istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hüküm bozulmuştur.
    Bozma ilamından sonra 2013/911 Esas sayılı dosyada muris ...'nın yedi mirasçısı vekili tarafından 25.11.2013 tarihli dilekçe ile ve 2014/179 Esas sayılı dosyada davacı mirasçı Dilek vekili tarafından davalı ... aleyhine ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, mümkün olmadığı takdirde tenkis istemi ile açılan davalar birleştirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
    Mahkemece, birleştirilerek yapılan yargılamada muris ... ile ... arasında yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin diğer mirascılardan mal kaçırmak kastı ile muvazaalı olarak yapıldığının ispat edilemediği, tenkis taleplerinin ise TMK.571.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından asıl ve birleştirilen 2011/179 Esas ve 2013/911 Esas sayılı davalar yönünden davanın reddine, birleştirilen 2008/27 Esas sayılı dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacılar ... ve diğer mirasçılar vekili ve davacı ... vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 24.11.2015 tarih 2015/13160 Esas 2015/10774 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
    Davacılar ... ve diğer mirasçılar vekili, davacı ... vekili karar düzeltme talep etmişlerdir. Dairemizin 28.03.2017 tarihli 2016/4053 Esas- 2017/2453 Karar sayılı bozma ilamında; duruşmalı inceleme yapılmadan karar verilmiş olması nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile Dairemizin 24.11.2015 tarih 2015/13160 Esas, 2015/10774 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verilerek temyiz incelemesine geçilmiş, asıl davada ve birleşen davalarda sözleşmenin iptalini isteyen davacıların, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırma kastı ile muvazaalı şekilde düzenlendiğini iddia edildiği, bozma ilamına uyulmasına rağmen ve bozma ilamından gereğinin yarine getirilmediği belirtildikten sonra, murisin elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın murisin tüm malvarlığına oranı keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek murisin kastının açıklığa kavuşturulması, temlikte bakıp gözetme koşulunun değil bağış amacının üstün tutulup tutulmadığının saptanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla tüm malvarlığını ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalı- davacı ...'ya temlik ettiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen 2011/179 Esas ve 2013/911 Esas sayılı davalar yönünden davanın kabulüne, birleştirilen 2008/27 Esas sayılı dava yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü davalı- birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz etmiştir.
    Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
    Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler.
    Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir.
    Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir. Bu durumda 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan ilkelere uygun inceleme ve araştırma yapılarak delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerekir.
    Somut olayda; davalı- birleştirilen dava davacısı ... tarafından açılan dava vekili Av. ... tarfından açılmış olup yargılama safhasında Av. ...'ın tutuklanması üzerine davalı- birleştirilen dava davacısı ...'ya baro tarafından bir vekil tayin edilmiş, bu vekilin istifası üzerine de tebligatlar davalı- birleştirilen dava davacısı ...'ya yapılmıştır. Baro tarafından tayin edilen vekilin istifasından sonra davalı- birleştirilen dava davacısı ...' ya tebligat yapıldığı sırada Av. ...'ın tutukluluk halinin sona ermiş olup olmadığının tespiti ile salıverilmiş ise vekalet ilişkisi devam ettiğinden tebligatın vekile yapılmaması karşısında dosyanın işlemden kaldırılması doğru görülmemiştir.
    Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin konusu olan murise ait taşınmazlardan 369, 1190, 1217, 1270, 1306, 1401, 1652 parsel sayılı taşınmazların yargılama sırasında sicil kaydının kapatıldığı anşaılmıştır. Sicil kaydı kapatılan ve pasif hale gelen parseller üzerinden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece muris adına kayıtlı Polatlı ilçesinde bulunan taşınmazların malikinin ... oğlu ... olduğu, taraf murisinin ise ... oğlu ... olduğu belirtilerek bu taşınmazlar dikkate alınmadan hüküm kurulmuş ise de Dairemizce verilen mahalline iade kararı doğrultusunda Polatlı Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen cevabı yazıda bu taşınmazlarında taraf murisi ... oğlu ...'ya ait olduğu, Polatlı'da muris adına kayıtlı bu taşınmazların dikkate alınmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu durumda yapılması gereken murise ait ölünceye kadar bakma sözleşmesi konusu olan dava konusu taşınmazların tamamının aktif tapu kayıtları getirtilerek, murisin elinde bulunan mal varlığının miktarının tamamı (Polatlı ilçesindeki taşınmazlarda dikkate alınarak), temlik edilen malın murisin tüm malvarlığına oranı keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek murisin kastının açıklığa kavuşturulması, temlikte bakıp gözetme koşulunun değil bağış amacının üstün tutulup tutulmadığının saptanması zorunludur.
    Eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcının yatıranlara iadesine, 3.815,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı ve birleşen dava davacılarından alınarak davalı- birleştirilen dava davacı ...'ya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi