Adalet Bakanlığı"nın, 29/06/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30/12/2014 tarihinde 2010/3 esas ve 2010/3 ek karar sayı ile verilen kamu davasının düşmesine ilişkin ek kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08.07.2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ...’nın 29.10.2008 tarihinde işlemiş olduğu “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olarak Karşıyaka (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/05/2009 tarihli ve 2008/1873 esas, 2009/555 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
2- Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının ihbar edilmesi üzerine, TCK’nın 191/1. maddesi gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 11/06/2010 tarihli ve 2010/58 esas, 2010/726 sayılı kararının temyiz incelemesi için gönderilmesi nedeniyle Dairemizce 25/11/2014 tarihli ve 2012/8831 esas, 2014/13025 karar sayı ile onanmasına karar verildiği,
3- Ancak daha sonra Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca 29.12.2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun uyarınca uyarlama talep edildiği ve Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanık hakkında 6545 sayılı Kanun uyarınca uyarlama yapılarak 30/12/2014 tarihinde 2010/3 esas ve 2010/3 ek karar sayı ile sanık hakkında daha önce kesinleşmiş bulunan 11/06/2010 tarihli ve 2010/58 esas, 2010/726 sayılı kararın ve sehven sanık ile ilgisi bulunmayan aynı Mahkemenin 12/09/2014 tarihli ve 2014/438 esas, 2014/33 sayılı kararın ortadan kaldırılmasına, sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, " Dosya kapsamına göre,
1- Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2014 tarihli ve 2010/3 esas, 2010/3 sayılı ek kararı ile ortadan kaldırılmasına karar verilen Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/09/2014 tarihli ve 2014/438 esas, 2014/33 karar sayılı kararının başka bir sanığa ait olduğu anlaşılmakla, usul ve yasa hükümlerine aykırı olarak söz konusu kararın kaldırılmasına karar verilmesinde,
2- 6545 sayılı Kanunla yemden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının
ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, anılan maddenin 9. Fıkrasında ise, “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olunduğu nazara alındığında,
Somut olayda sanık hakkında deneme süresi içinde uyuşturucu madde kullanması nedeniyle yükümlülüğünü ihlal ettiğinden dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kaldırılarak hapis cezasına hükmolunduğu, deneme süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmasından dolayı açılmış ayrı bir dava olmadığı, aynı eylemden dolayı yapılan yargılamanın devamı niteliğinde olduğu, bu durumda eylemin suç olmaktan çıkarılmasından bahsedilemeyeceği, ancak 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/9. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanabileceği, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da gözönüne alındığında, hakkında verilen hüküm kesinleşerek infaz aşamasında olan sanık hakkında düşme kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında, isabet görülmemiştir." denilerek, Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30/12/2014 tarihinde 2010/3 esas ve 2010/3 ek karar sayı ile verilen kararın bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında Karşıyaka (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/05/2009 tarihli kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymaması üzerine TCK’nın 191/1. maddesi gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 11/06/2010 tarihli kararının, sanığın bu suçu işlediği 29.10.2008 tarihinden önce "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan dolayı verilmiş herhangi bir "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri"nin bulunmaması nedeniyle, bu suçu başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş olması mümkün olmadığından, Dairemizce 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra 25/11/2014 tarihli ve 2012/8831 esas, 2014/13025 karar sayı ile onanmasına karar verilmesi ve düşürülmesine karar verilen diğer karar olan 12/09/2014 tarihli ve 2014/438 esas, 2014/33 sayılı kararın sanık ile ilgisi olmaması karşısında her iki kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 30/12/2014 tarihinde 2010/3 esas ve 2010/3 ek karar sayı ile verilen “sanık hakkındaki Karşıyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11/06/2010 tarihli ve 2010/58 esas, 2010/726 sayılı kararının ve aynı Mahkemenin 12/09/2014 tarihli ve 2014/438 esas, 2014/33 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine” ilişkin kararın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.