3. Hukuk Dairesi 2016/20784 E. , 2018/8889 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile birlikte işyerinin 1/2 pay oranında maliki olduğunu, ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, faydalı masraflar yaptırdığını, taşınmazın değerinin arttığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, 5.000.00.-TL"nin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, 06/06/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 17.610.00.- TL ye yükseltmiştir.
Davalı, davacının taşınmazda yıllardır ticari faaliyette bulunduğunu, imalat bedellerinin ortak ödendiğini, davacının kişisel ödeme yapmadığını belirterek; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın KISMEN KABULÜNE; 17.607,65 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Davada, muhtesat bedelinin tahsili talep edilmektedir.
818 sayılı BK."nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK."nun 77-82.maddelerinde) göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.
22.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK"nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir.
.......
Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi; dava tarihinden önce yapılan imalatlar nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu imalatın yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalma da davacının taşınmazdaki payının satılması sonucunda yerden el çektirildiği tarihte gerçekleşir.
Somut olayda; davacı, dava tarihi itibari ile taşınmazdan ve muhtesatlardan el çekmemiş olup yararlanmaya devam etmektedir. Diğer anlatım ile, davalı açısından henüz bir zenginleşme gerçekleşmemiştir. Bu durumda, mahkemece; dava tarihi itibari ile henüz sebepsiz zenginleşme olgusu gerçekleşmediğinden, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.......