19. Hukuk Dairesi 2016/15392 E. , 2016/16033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyizedilmesi üzerine dosya incendi, gereği konuşlup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıdan hazır beton alımı için toplam 80.097 TL tutarlı 4 adet bono verildiğini bunun yanında da mal bedeli olarak verilen bonoların teminatını teşkil etmek üzere ayrıca 80.100 TL bedelli başka bir bono daha düzenlediklerini, davalının teminat senedini icra takibine koyduğunu ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacılara teslim etmiş olduğu hazır beton bedeline karşılık davacıların ödemede bulunmadıklarını bunun üzerine davacı tarafından alınan 07/08/2012 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli senet ile 80.100,00 TL bedelli 25/08/2012 vade tarihli senede dayalı olarak da icra takibi başlatıldığını, davaya konu senedin teminat senedi olduğunun doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu 80.100,00 TL bedelli senette teminat senedi olduğuna ilişkin ibare bulunduğu, dolayısıyla bu senedin toplam 80.097,22 TL bedelindeki 4 adet senedin teminatı amacıyla düzenlenmiş olduğu, davalı tarafın malen kaydı ile düzenlenmiş bu senedin karşılığı malın ya da hizmetin verildiği hususunu ispat edemediği, dolayısıyla dava ve takip konusu senetten dolayı davacıların davalı şirkete bir borçlarının bulunmadığı, bunun yanında davalı şirketin takip ve dava konusu senedi kötü niyetli olarak takibe koyduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 17/11/2014 tarih, 2014/12143 Esas ve 2014/16297 Karar sayılı ilamı ile ; "Dava kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İcra takibine konu bono, 02/07/2012 düzenleme tarihli 25/08/2012 vade tarihli, 80.100,00 TL bedelli olup malen kaydını taşımakta olup bu durum mal verildiğine karine teşkil eder. Diğer yandan bononun sol üst köşesinde "Teminat senedi" ibaresine yer verilmiş ise de; bononun açıkca neyin teminatı olarak verildiği hususunda herhangi bir açıklama bulunmadığından bu durumda söz konusu bononun neyin teminatı olarak verildiğini ispat yükü davacıdadır. Mahkemece ispat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava ve takip konusu, 80.100 TL bedelli bononun toplam bedeli 80.097,22 TL miktarındaki 4 adet bono bedelinin tahsilinin garanti altına alınması yani teminatı olmak üzere alınmış ek teminat bonosu olduğu, bizzat davalı şirket temsilcisinin duruşmadaki yeminli beyanlarında da açıkca beyan ve kabul edildiği üzere davalı şirketin bir kere ve aynı betona verdiği ve bunun karşılığında fatura düzenlediği bu betonun da davacı ... şirketine verilip faturanın da davacı ... şirketi adına kesildiği başkaca bir beton satılıp teslim edilmediği teslim edilen bu betonun karşılığı olarak davacı ... şirketinden toplam bedeli 80.097,22 TL tutarındaki 4 adet bononun teslim alındığı, davalı şirketin davacıdan satıp teslim ettiği betondan dolayı karşılığında teslim aldığı iş bu dört adet bonoya ilişkin alacaktan başka bir alacağının olmadığı, bu hususların gerek davalı şirketin bizzat kendi ticari defter kayıtları gerekse davalı şirketin yasal temsilcisinin duruşmadaki yeminli beyanları ile kesin olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemizin 17/12/2014 tarih 2014/12143 Esas, 2014/16297 sayılı kararında " Dava kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İcra takibine konu bono, 02/07/2012 düzenleme tarihli 25/08/2012 vade tarihli 80.100,00 TL bedelli olup malen kaydını taşımakta olup bu durum mal verildiğine karine teşkil eder diğer yandan bononun sol üst köşesinde "Teminat senedi" ibaresine yer verilmiş ise de bononun açıkca neyin teminatı olarak verildiği hususunda herhangi bir açıklama bulunmadığından bu durumda söz konusu bononun neyin teminatı olarak verildiğini ispat yükü davacıdadır. Mahkemece İspat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir" denilmiştir.Bozmaya uyulmuş olmasına rağmen ispat külfeti davacı tarafta olduğu gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davalı taraf temsilcisinin yemin metninde de bononun teminat olmadığını belirtmesi ve yeminin bölünemeyeceği kuralının gözetilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/12/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Davacılar dava konusu bononun teminat senedi olduğunu ispat için bozmadan sonra yemin deliline dayanmışlar ve davalı temsilcisinin yeminli beyanındaki ikrarından bu bononun, davalı tarafından davacılardan ...Yapı"dan alınan toplam tutarı aynı olunan 4 adet bonunun ödenmemesi halinin teminatı olarak verildiği anlaşılmıştır. Davalı temsilcisinin yeminli ifadesi parçalanamaz ve bir bütün olarak değerlendirilir. Bu itibarla davalı temsilcisinin ifadesinin sonunda dava konusu bono diğer bonoların teminatı olarak alınmamıştır demesi ifadesinin ilk bölümündeki ikrarının hukuki sonucunu ortadan kaldırmaz.
Bu itibarla davacılar dava konusu bononun teminat bonosu olduğu ispatlamışlardır. Ne var ki davacılardan S. S. ... dava konusu bonoda keşideci ...Yapı"nın avalisti olması nedeniyle böyle bir sebebe dayanarak sorumluluktan kurtulması kambiyo hukuku bakımından mümkün değildir.
Davacı ...Yapı bakımından ise ilk 4 bono ödenmediğinden dava konusu bononun teminat vasfı devam ettiğinden bu davacının da menfi tespit talebi yerinde değildir.
Yerel mahkeme kararının bu yönlerden bozulması gerektiğini düşündüğümden saygıdeğer çoğunluğun farklı bozma gerekçesine muhalifim.