21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/18318 Karar No: 2015/2746 Karar Tarihi: 17.02.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18318 Esas 2015/2746 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi tarafından verilen bir karara ilişkin yapılan temyiz başvurusunda, gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunluluğu vurgulanmaktadır. Kararda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı durumlarda, hüküm özetinin tefhim edilmesi gerektiği ancak gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğ edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, kararın tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği durumlarda temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Kararda ayrıca, temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının \"hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal\" olarak anlaşılması gerektiği vurgulanmaktadır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise, HMK'nın 321/2. maddesi ve 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesidir.
21. Hukuk Dairesi 2014/18318 E. , 2015/2746 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
K A R AR
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Temyiz eden davalı ...ve Davalı ... vekillerince sunulan temyiz dilekçelerinin, HUMK"nun 433. maddesi gereğince davacı vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.