23. Hukuk Dairesi 2014/7424 E. , 2015/1697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili aleyhine, 14.06.2004 tarihli borç senedine istinaden icra takibi yapılmış ise de, senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığını, davalı tarafın bu hususu bilerek kötüniyetle icra takibi yaptığını, müvekkilinin davalıya borcu olmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borcunun olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif ortağı olan davacının kooperatifle olan işlerinin takibi için noterden ... isimli şahsa vekaletname verdiğini, icra takibine konu borç senetlerindeki imzanın ya davacıya ya da vekili ..."e ait olabileceğini savunarak, davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 04.06.2013 tarih ve 3079 E., 3767 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, borçlu davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı davalının takibinde haksız olması yeterli olmayıp, kötüniyetli olduğunun da ispatlanması gerektiği, davalı alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerektiği, bu hususun ispat yükünün de, davacı borçluda olduğu, bu hususlar üzerinde durulup tartışılmadan salt yöneticilerin icra takibine dayanak senetlere şerh vermiş olmasına dayalı olarak davalı kooperatifin icra takibi yapmakta haksız ve kötüniyetli olduğunun kabulünün doğru olmadığı, öte yandan, dava açılırken sadece asıl alacak üzerinden hesaplanan harç yatırıldığı, yargılama sonunda mahkemece, takibe konu alacağı, faiz ve faizin ...siyle birlikte kapsayacak şekilde borçlu olunmadığının tespitine karar verildiği, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe, müteakip işlemler yapılamayacağından mahkemece, takip konusu alacağın tamamı üzerinden eksik harcın re"sen tamamlatılması için anılan Kanun"un 30. maddesi uyarınca süre verilmesi, sonucuna göre işlem yapılması ve tamamlandığında harcı ikmal edilmiş değer üzerinden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekirken, dava dilekçesinde gösterilen ve takip konusu alacağının tamamını yansıtmadığı anlaşılan 13.586,02 TL üzerinden nispi harç yatırılmış olduğu hususu gözardı edilerek yargılamaya devam edilip yazılı olduğu şekilde takibe konu tüm alacağı kapsar şekilde menfi tespit hükmü kurulmasının isabetli olmadığı gerekçesiyle, bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın verilen süre içinde takip konusu alacağın tamamına göre eksik nispi harcı tamamladığı, takibe konu edilen senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı, davacı vekilinin 03.03.2014 tarihli dilekçe ile kötüniyet tazminatı isteminden feragat ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile... İcra Müdürlüğü"nün 2006/1447 sayılı dosyası ile takibe konulan alacaktan dolayı davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın %40 tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.