Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7140 Esas 2017/660 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7140
Karar No: 2017/660
Karar Tarihi: 06.02.2017

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7140 Esas 2017/660 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2015/7140 E.  ,  2017/660 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık ... müdafiinin vaki duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince REDDİNE karar verilip duruşmasız incelenerek gereği görüşüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ... ve ... ile sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-... Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu Müdürü ve öğretmenleri olan sanıkların, derslere devam etmedikleri halde bazı kursiyerleri yoklama fişlerinde derse devam ediyormuş gibi gösterek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinden bahisle açılan kamu davasında; sanıklardan ...‘ün suça konu yoklama fişlerinde bulunan imza ve yazıların kendisine ait olmadığını savunduğu diğer sanık ..."un da Mahkemeye hitaben yazdığı 23.09.2013 havale tarihli dilekçesinde, yoklama fişlerindeki imzalar kendisine ait olmakla birlikte, kurs sahibi ..."ün eski tarihli suça konu fişleri imza eksiği bahanesiyle sonraki bir tarihte kendisine imzalattığını savunduğu, sanıkların imza ve yazı örnekleri alınarak, kurumlardan imza örneklerinin getirtilmesinden sonra, belgelerdeki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Gaziantep Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nden bilirkişi incelemesi istenildiği ve aynı kurumun 05.07.2013 tarihli yazısı ile müdürlüklerinde belirtilen konuda rapor düzenlenemediğinden, dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi"ne gönderilerek rapor aldırılması gerektiğinin belirtilmiş olmasına karşın dosyanın ilgili kuruma gönderilmeyip, bu hususta verilen ara karardan da dönülmediği, bahse konu kursun sahibi ..."ün soruşturma aşamasında ön inceleme esnasında verdiği ifadesinde sanık ..."un savunmasını kısmen doğruladığı, buna karşılık bu şahsın kovuşturma aşamasında dinlenilmediği gözetildiğinde, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, dosya içerisinde mevcut kurs müdürü olan sanık ... tarafından aslına uygunluğu onaylanmış yoklama fişleri üzerindeki imza ve yazılar ile sanıkların imza ve yazılarının karşılaştırılması amacıyla Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi"nden rapor alınması, kurs sahibi ... "ün tanık sıfatıyla celbi ile ayrıntılı beyanına başvurulmasından sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında, sanıkların zincirleme eylemlerinin son bulduğu 11.02.2011 tarihi olarak yazılması gerekirken, 2010 olarak yanlış gösterilmesi,
3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.