Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/20827
Karar No: 2012/29932

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20827 Esas 2012/29932 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/20827 E.  ,  2012/29932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 15/06/2012
    NUMARASI : 2012/557-2012/547

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Çeke dayalı kambiyo takibinde borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını belirterek, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, 6 aylık zamanaşımı süresinin geçmediğinden ve 21/07/2010 tarihinde borçlu-davacının babası vefat ettiğinden intikal işlemleri için alacaklının yetki talep ettiği, alınan yetki ile 12/01/2011 tarihinde Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/124 E. sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğundan zamanaşımı süresini durdurduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    İİK.nun 71/2. maddesinde; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK.nun 33/a-1 maddesinde de zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir.
    Borçlar Kanununun 133. maddesİne nazaran daha özel nitelikte bulunan ve Türk Ticaret Kanununun 730/18. maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesi zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de, dava açılmasıdır. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı ve davanın türü hususunda bir açıklık bulunmamaktadır.
    Somut olayda ise 21.7.2010 tarihinde borçlu-davacının babası vefat ettiğinden intikal işlemleri için alacaklının yetki talep edildiği, verilen yetki ile 23.7.2010 tarihinde icra mahkemesine açılan dava ile 27.10.2010 tarihinde karar verilerek miras ortaklığının giderilmesi için sulh hukuk mahkemesinde açacağı dava için yetki verildiği alınan yetki ile 12/01/2011 tarihinde Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/124 E. sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığı anlaşıldığından ortaklığın giderilmesi davası yasada belirtilen nitelikte dava olmadığından takip dosyasında alacaklının 24.06.2010 tarihinde tapuya müzekkere yazılması talebinden 25.6.2012 tarihli davacı-borçlunun mallarına haciz konulması talebi ile aynı tarihli davacı-borçlunun adresinde yapılan haciz işlemi yapılması işlemi arasında başkaca talep olmadığından 6 aylık zamanaşımı gerçekleşmiştir.
    Ayrıca, alacaklı vekilince icra takip dosyasında 11.08.2008 tarihli boçlu-davacınınmallarına haciz konulması için talimat yazılması talebi içeren işlemden sonra, borçlu-davacının mevduatına haciz konulması için bankaya müzekkere yazılması talebi içeren 18.03.2009 tarihli işleme kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı ve bu sürede de zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Zamanaşımını kesen takip işlemi, hangi borçlu hakkında yapılmış ise, o borçlu yönünden zamanaşımı süresini keser. Bu nedenle 25.09.2008 tarihinde diğer takip borçlusu Truva şirketinde yapılan haciz işlemi ve 15.09.2008 ve 22.09.2008 tarihli matbu şekilde alacaklı vekilinin borçlunun mallarına haciz koyma talebi üzerine icra müdürlüğünün 15.09.2008 ve 22.09.2008 tarihli borçlu Truva şirketinin borcu nedeniyle Kestel İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkereler borçlu-davacı yönünden zamanaşımını kesmez.
    O halde, borçlu-davacının isteminin kabulü ile İİK"nun 71/2. ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi