Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3755 Esas 2018/666 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3755
Karar No: 2018/666
Karar Tarihi: 13.03.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3755 Esas 2018/666 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/666 sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddelerine uygun olarak mahkumiyet kararı verilmiş ve istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Dosya incelendiğinde, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiş ve hükmün onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddelerine göre, TCK'nın 314/2 maddesi silahlı terör örgütüne üye olma suçunu düzenlemektedir. 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi Terörle Mücadele Kanunu'dur ve terör örgütleri hakkında düzenlemeler yapmaktadır. TCK'nın 53. maddesi, ceza hukukunda kabul edilen suç ve cezanın bireysel sorumluluğunu düzenlemektedir. 58/9. madde ise suçun işlenmesinde silah kullanımı hallerini düzenlemektedir. Son olarak, TCK'nın 63. maddesi ise terör örgütüne üyelik suçunun cezasını belirlemektedir.

16. Ceza Dairesi 2017/3755 E. , 2018/666 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.