Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/2581 Esas 2017/657 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2581
Karar No: 2017/657
Karar Tarihi: 06.02.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/2581 Esas 2017/657 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, araç kiralama sözleşmesi kapsamında katılan tarafından imzalanan boş kağıt üzerinde tahrifat yaparak bonoya dönüştürmek suretiyle icraya koydukları iddiasıyla açılan kamu davasında mahkumiyet almıştır. Ancak, belgede yapılan sahteciliğin aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğu cihetle, suça konu bono aslı incelenmek sureti ile özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, unsurlarının tam olup olmadığı, aldatma kabiliyetinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması ve belgenin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 209/1. ve 209/2. maddeleri ile 204/1. maddesi, 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2015/2581 E.  ,  2017/657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık ..."in temyiz dışı sanık ... ile iştirak halinde, araç kiralama sözleşmesi kapsamında katılan tarafından teminat olarak imzalanan boş kağıt üzerinde tahrifat yaparak bonoya dönüştürmek suretiyle icraya koydukları iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ..."in suça konu bonoyu katılan ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden aldığını, bonoyu katılanın yanında getirdiğini ve üzerindeki yazıların katılanın yeğeni olarak tanıdığı bir şahıs tarafından yazıldığını savunması, 27.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda "senedin maktu bono senedi özelliği taşımadığı, üst kenarın ve sol kenarın matbaa kesimine uymadığı, kenar uzunluklarında kısa kenar uzunluğunun aynı olmadığı, borçlu imzalarının diğer yazı ve rakamlara kıyasla farklı renk tonunda ve kalibredeki kalemle atıldığı tespit edilmekle; şikayet ve inceleme konusu senedin üst kısmında başka amaçla düzenlenmiş bir metin mevcut olup, borçlu tarafından imzalandıktan sonra üst ve sol tarafından kesilerek başka bir kalem ile mevcut halde doldurulup işleme konmuş olduğu yönünde bulgular mevcut olduğu, mukayese belgelerdeki imzalar ile borçlu imzaları arasında uygunluk bulunduğu tespit edilmek ile senetteki borçlu imzalarının ... eli ürünü olduğunun" belirtildiği, buna karşılık katılanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında dinlenilmesi suretiyle teminat senedi olarak imzaladığı belgenin suça konu belge olup olmadığının teyit edilmediğinin belirlenmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi bakımından; katılanın da beyanı alınarak suça konu senet aslı gösterilmek suretiyle imzaladığı belgenin suça konu belge, senet altında bulunan borçlu imzasının da kendisine ait olup olmadığının, sanık ..."i tanıyıp tanımadığının ve sanıkların kendisine ait savunmalarına karşı diyeceklerinin sorulması, borçlu imzasının da kendisine ait olduğunu bildirmesi halinde, belgeyi hangi şartlarda, kime, hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiğinin açıklattırılması katılanın gösterilen belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmesi halinde sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı TCK.nın 209/1. maddesinde düzenlenen, "açığa atılan imzanın kötüye kullanılması" suçunu kabul etmemesi halinde TCK.nın 209/2. maddesi delaletiyle 204/1. maddesinde gösterilen "resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturabileceği gözetilmeden, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

    2-Belgelerde yapılan sahteciliğin aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğu cihetle, suça konu bono aslı incelenmek sureti ile özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, unsurlarının tam olup olmadığı, aldatma kabiliyetinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması ve belgenin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi,
    3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.