"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "icra memurunun işlemini şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 2.3.2006 gün ve 171-211 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 9.11.2006 gün ve 17735-20771 sayılı ilamı ile;
(…
….Başlatılan takiple ilgili olarak alacaklı tarafından talep üzerine icra müdürlüğünce İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak borçlunun M...-G…
….. Tıp Ürünleri San. Ve Tic.A.Ş."de bulunan hissesine haciz konulmuş, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunca da Mahmut Sabri C...."nın hissesi üzerine konulan haczin şirketin sicil dosyasına kaydedildiği belirtilerek haciz işleminin bu şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Anonim şirketlerde hisse senedi çıkarılması zorunluluğu yoktur. Hisse senedi çıkarılmış ise bunlar İİK"nun menkul mallarla ilgili haciz ve muhafaza hükümlerini düzenleyen 88.maddesi uyarınca icra müdürlüğünce haczedilir ve muhafaza altına alınır. Hisse senedi çıkarılmamış ise borçlunun 3.kişi nezdinde bulunan ve henüz kıymetli evraka bağlanmamış hisse hakları İİK"nun haciz tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 94.maddesi gereğince icra müdürlüğü tarafından mahalline bizzat gidilerek ve pay defterine işlenmek suretiyle haciz işlemi yapılabilir. Haciz keyfiyeti de borçlunun hissesini elinde bulunduran 3.şahıslara ihbar edilir. Bu konudaki şikâyet bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili bulunduğundan borçlunun süresiz şikâyet hakkı vardır.
Mahkemece yukarıda belirtilen kurallara göre inceleme yapılıp icra müdürlüğü işleminin doğru olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Şikâyet eden (davacı) şirket vekili, şirket ortaklarından Mahmut Sabri C...."nın borcu sebebiyle icra memurluğunca borçlunun şirketdeki hissesi üzerine haciz konulduğunu; anılan şahsın artık şirket ortağı olmaması nedeniyle haczin kaldırılmasını icra memurluğundan istediklerini; ancak bu talebin reddedildiğini ileri sürerek icra memurluğunun işleminin iptaline, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece şikâyetin kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm Özel Dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Borçlunun ortağı olduğu anonim şirket hisse senedi çıkarmış ise, bu hisse senetleri İİK.nun 88/1 maddesi uyarınca, taşınır malların haczi hakkındaki hükümlere göre haczedilir.
Anonim şirkette, payın (hissenin) hisse senedine bağlanması zorunlu değildir. Eğer pay, hisse senedine (veya ilmuhabere) bağlanmazsa, çıplak pay olarak kalır. Hisse senedine (ve ilmuhabere) bağlanmamış (çıplak) pay da hisse senedi gibi her çeşit işlemin konusu yapılabilir; devredilebilir, rehnedilebilir, üzerinde intifa hakkı tanınabilir, haczedilebilir.
Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmuhaberi çıkartılmamışsa, borçlunun şirketteki (çıplak) payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. (İİK.m.94/1 C.3). Buna göre, çıplak pay hissesinin haczine karar veren icra müdürü, bu hacizle ilgili muhafaza tedbiri almak için mahalline (anonim şirket merkezine) gitmek zorunda değildir. İcra Müdürü, İİK.m.94/1 C.3 hükmüne göre, anonim şirkete bir ihbarname (bildiri) göndermekle de yetinebilir.
Bu ihbarnamede (bildiride), .borçlunun anonim şirketteki çıplak payının haczedildiği, bu haczin pay defterine işlenmesi, ilerde hisse senedi (veya ilmuhaber) çıkarılması halinde borçlunun (çıplak) payına düşen hisse senetlerinin (veya ilmuhaberlerin) borçluya verilmeyip, icra dairesine (dosyasına) teslim edilmesi, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatın bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınması gerektiği (anonim şirkete) ihbar edilir (bildirilir). Böylece, borçlunun haczedilen çıplak payı üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olduğu (İİK.m.86. m.94/1 C.6) anonim şirkete bildirilmiş ve buna aykırı davranışlara karşı gerekli muhafaza tedbirleri (İİK.m.90) alınmış olur.
İcra Dairesinin bu ihbarnamesini (haciz bildirisini) alan anonim şirket, çıplak payın haczedildiğini şirket pay defterine işlemek zorundadır; ancak, çıplak pay haczi, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, (haciz bildirisinin) anonim şirkete tebliğ edildiği tarihte yapılmış sayılır. (İİK.m.94/1 C.4 Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004 baskı, s.392,393).
Somut olayda alacaklının haciz talebi üzerine icra müdürlüğünce İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazı yazılarak borçlunun davacı şirkette bulunan hissesine haciz konulduğu bildirilmiş, İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunca, Mahmut Sabri C...."nın hissesi üzerine konulan haczin şirketin sicil dosyasına kaydedildiği belirtilmek suretiyle haciz işlemi gerçekleştirilmiştir.
Bu durumda İcra Müdürlüğünün yukarıda açıklanan ilkeleri içeren İcra İflas Kanununun 94.maddesi uyarınca, alacaklının haciz istemini yerine getirdiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, haczin kaldırılmasına ilişkin olarak kurulan direnme hükmü, yukarıda açıklanan gerekçeyle, sonucu itibariyle yerinde olup, onanmalıdır.
S O N U Ç :Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle
ONANMASINA,gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 4.7.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.