16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3707 Karar No: 2018/657 Karar Tarihi: 12.03.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3707 Esas 2018/657 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Sanığın Bylock programını kullandığına dair deliller bulunmasa da, tanık beyanları ve hesap hareketleri üzerinden sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğunun kabul edildiği belirtilmiştir. Bu sebeple, sanığın temyiz talebi reddedilmiştir. Kararda TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir. TCK’nın 314/2 maddesi, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunu düzenlemektedir. 3713 sayılı Kanun ise, “Terörle Mücadele Kanunu” olarak bilinmektedir ve bu kanun çerçevesinde terör örgütü üyeliği suçlamaları yapılmaktadır. TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63 maddeleri ise suç tipine göre belirlenen cezaların uygulanmasını düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2017/3707 E. , 2018/657 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın bylock kullandığına dair detaylı tespit ve değerlendirme tutanağı beklenmeksizin, Kırşehir Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Yeni Bylock CBC Sorgu Sonucu”na dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; sanığın savcılık ifadesinde ve müdafii huzurundaki Sulh Ceza Hakimliği sorgusunda telefonunda bylock programının yüklü olduğunu, programı ... isimli şahsın yüklediğini, Bylock ile iletişim kurduklarını bildirdiği nazara alınarak; talimat üzerine Bankasya"ya para yatırdığını gösteren hesap hareketleri ve adliye çalışanlarının sorumlusu olduğuna ilişkin tanık beyanları da dikkate alındığında dosya kapsamındaki delillerin sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğunun kabulü için yeterli olduğu, sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.